Hissedilen,
Gel artık, çağırıyor kimsesiz niyetler.
Kuru bahçe silsilen,
Yeşertmez yıldız kümelerini.
Tel tel saçaklar,
Ağartmaz kaybedilen ziyaretlerini.
Başkaldırmak ziyneti,
Artık, donuk dönencelerin hassasiyeti!
Bak,
Mezar dipleri eşelenmiş güllerin.
Bir Burak koklamış,
Yükselen ziyarette en taze sesleri.
Gümbür gümbür göğe,
Selam sunmuş ay dilberleri.
Ne lazım kaçmak,
Karıncalar bile duyuyor, mezarını terkedenleri!
Vuslat, musallat olmuş kabre,
Parsel parsel,
Ve kan girerken içtekine usul usul,
Dal ve bak ihtiyaten,
Neler olmuş kefen diplerine.
İşgal et bozgunu,
Boz oyunu,
Zehir sun badelerinden, kuş tüylerine!
Bu tuzlu diyar,
Ki, meraklı ansızın ziyaretine.
Gel yamaçlardan,
Toprak topla kubbelerine.
Gökte ağaçlar büyüt,
Tohumu zikirle sulanan amentülerle!
Dinle,
Kaç surat geçti bu kervandan sensiz.
Hissedemedim oyuklardan kokunu, ey hissedilen!
Bilemedim, kimdi o geçenler.
Dirilişe gittiler, manzaraları nurdu.
Yanlarına bile yaklaşamadım,
Öylece gittiler,
Ki ay küçülmüştü zahiren!
Kayıt Tarihi : 23.8.2018 21:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!