Senden çaldığı bir kokusu var havanın
Titretiyor kavalında
estikçe hasrete ağıt olan ezgi-yi
Saçların/la dokunuyor sessizlik mızrakları hançereme
Billur damlalar (döken) müjgân oluyor
gözlerin gözlerime ey yar.
Senindir düzdünya, senindir kudret
Öyle varsayalım, insanlık nice?
Hâkk önünde halka verdin mi hizmet?
Bir yokla, vicdanın rahat mı sence?
Hep kendine yonttun bunca seneler,
Utanmaza ne söylesen, utanmaz,
Hey dostlar! Uygun söz bilir misiniz?
Gaf yapmaktan, pot kırmaktan usanmaz,
Girdiği meclise girer misiniz?
Esvabı bol gelir cılız cüsseye,
Gelin ustaların izinde olak
Her gönüle varır yol ilaç gibi
Çiçekten çiçeğe kalkıpta konak
Bir amel işleyek bal ilaç gibi
Nerde ozan soylu kardaş bacılar
dalarken gözlerim derinliklere
kucaklardı hüzünler kement misali
hiçliklerle dolu geçen sonsuzlık
meçhûl gelecek gibi yitik umutlar
ne hayâller kurmuştum ah ne hayâller
Hiç kafa yormayın yazık vaktize,
Bırakın kaderi olacağına.
Ufak işler sorun olamaz size,
İşlesin rast gele, duracağına.
Hep gündüz yaşarız, gecemiz yoltur,
böylesi zor geçer ele ey aymaz gönül
takıl kuyruğuna aşan ülkerdir
bu bir piyangodur amortisi bile zor
gir kestane irisi gözlerinden kalbine
arzudur o ten adı arzu olsun istersen
al tüm işvelerini ışık sıva bedenine
şimdi sonbahar
kışı anımsatıyor duruşun
dondurmak istercesine sevdamı
yüreğim ılık sana
ılık ılık akıyorsun kışlarıma
gözlerin göklerin mavisi sımsıcak
sevda bulutları bürürken sisle gurbet ufuklarını
özlem çiçeklerinden taç yaptım hayaline
sensiz kilitlendi sözcükler mektuplara küs
o an başladı işte, mercan yüreğimde o ince sızı
hasret yağmuruna döndü şebnem gül yaprağında
Tüm insanlar birbirini severse,
Bu ülkede yalçın dağlar bağ olur.
Dost doğrulur, düşman boyun eğerse,
Milenyum, tarihte altın çağ olur.
Bilsek ki, hoşgörü insanlık borcu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!