Uyuyup kalan Zühre, çığlık çığlığa uyandı. Tayası yeniden Zühre’nin odasına girerek Zühre’ye sarıldı.
-Bismillah de bismillah de. Ne oldu kuzum? Dedi.
Zühre korkudan zangır zangır titriyordu. Tayası bir bardak su getirip birazını içirdi birazını da avucuna döküp Zühre’nin elini yüzünü ıslatarak tekrar sordu:
-Ne oldu nazlı kuzum? Neden aslan görmüş ceylan gibi titrersin? diye sorunca Zühre gördüğü rüyayı tayasına şöyle anlattı:
Tahir’le sahrada susuz kalırız
Derviş şerbet sunar onu alırız
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta