Birgün sorarsan birilerine,
Ararsan kıyılarda, köşelerde,
Viran hanelerde, kuytularda,
Ve kimsesiz diyarlarda....
Mırıldanıp, ismimi hecelersen şayet,
Bilki o gün yeniden doğuyor olacağım,
Ne kadar güzel yağıyordu kar,
Üşüyor, ürperiyordu içim,
Hava hem sıcak, hem soğuktu,
Damın göğe uzanan bacasından,
Dumanı yalayıp yükseliyordu,
Pamuk kar tanecikleri arasından
Munzurun vadesinde uçan kartal,
Masmavi gökyüzüne kanat çırpar,
Munzurun gücünü almış arkasına,
Bütün herkese fiyaka yapar.
Işgınından, kengerinden mi yedi,
Dağlar dağlar yüce dağlar,
Beni benden alan dağlar,
Hasret dolu yüreğimde,
Sıra sıra dizilen dağlar,
Kan kırmızı güller içinde,
Korlanmış vücutlar dolusu zindanlar
Ahmaklar karası beyinlerin yüreksizlikleri
Yok etmiş onca büyülü insanları.
Beyaz bir gelincik tarlasında
Uçuşan tohumcuklar
Geleceğe yeni döllenmeler ekmede
Dünya mı?
Sorma hiç ey uzaylı!
Değil artık ilk günkü gibi,
Saf ve temiz.
Yorgunluklara bürünmüş,
Kahırlardan içerlenmiş,
Olmayacak hayalin peşinde,
Hep düşledim durdum,
Sen gizli hayalimdin,
Özlemle kavrulduğum o günlerde,
Hasretle dansedişimi görmeliydin,
Yalnız kaldığım o sırça köşkte,
Ankaradan bir güvercin uçar bana,
Ayaklarında kırmızı bir kurdela,
Taklalar ataraktan gelir
Yüreğinde kocaman bir sevda.
Uzaklardan siyah lale kokusu gelir,
Sessiz bir geminin limandan ayrılışı gibiydi son gidişin,
Koptun gittin sorgusuz, sualsiz bir başına enginlere,
Yüreğimin çağlayan girdabından süzülüp giderken,
Belli ki dönüşü olmayan bir yoldaydın ve dönmeyecektin.
Oysa kainatın uçsuz bucaksız enginlerinden gelmiştin,
İmbiklerden süzülmüş gibi damıtmıştım seni yüreğime,
Bir ümit dolar içime bazen,
Yüreğim sevinçle dolar,
Yeniden doğmuş gibi olurum,
Saf, berrak ve temiz…
Bir kelebek gibi olurum bazen,
Uçasım gelir o an,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!