HACI BEKTAŞ
Kırk asır yaşadım, dört kitap gördüm
Hep sana çıkıyor yol Hacı Bektaş
Bin kulla kapında semahlar döndüm
Birdi yetmiş iki kol Hacı Bektaş
ALIŞAMADIM
Sen göçtün, baharım kışa dönüştü
Hala yokluğuna alışamadım
Gözlerimin altı çoktan buruştu
Hala yokluğuna alışamadım
ENTEL GARDAŞ
Bu şiir, halkımın dili
Gülüp geçme entel gardaş
Ozan bülbül, sözler gülü
Yerip geçme entel gardaş
B. Rahmi Eyüpoğlu Hocamı saygıyla anarak....
AYRILIK
Gel
baldan tatlım
Uyuyunca, Toroslar gibi yatacak
Uyanınca, volkanlar gibi patlayacaksın
Gürleyince, dalgalar gibi coşacak
Aşk denince, ışıktan da hızlı koşacaksın
Laf aramızda dostum
Eğer yaşıyorsan
Fırat’ın kurbanı Uzun ZÖHRE’nin anısına...
UZUN ZÖHRE VE FIRAT
Uzun Zöhre uzun
Fırat çok yaman
TATTARAVALLİLİ GÖNÜL
Kınamayın dostlar
kınamayın nolur;
Kırkıncı dalga bu,
yakında diner.
SEVGİ NEYDİ
Sevgi neydi
dalda çiçek
deniz de kum
petekte arı mıydı
Tutmak mıydı
SEYİDİM
Alın yüreğimi koyun yanına
Seyidim, Seyidim aslan Seyidim
Gökler tuzak kurmuş, kıymış canına
Seyidim,Seyidim aslan Seyidim
.... bir de kadın yüreği var ağızsız, dilsiz.....
Unutursun demek dillere kolay
Unutamıyorum gül yüzlü Alim
Ben tutsak Mihriban, evim bir saray
Avunamıyorum gül yüzlü Alim
Gönül aynasında bir güzel gördüm
Ta ezelden beri aşinasıyım
Uyansam karşımda yatsam düşümde
Doğrusu o yarin müptelasıyım