AYPERİM
Dün bir gül yollamışsın
Kokusuna gizlemiş bir dil yollamışsın Ayperim
dayanamıyorum
yalvarıyorum ne olur durma gel diye
Bir kız sevmiştim
açmamış bir çiçek
koklanmamış güldü
Dünyamı değiştirdi
düşlerime girdi
Daha âdemoğlu bulmadan vücut
Bir ummana girip geldim bu güne
Can, tene bürünüp etmeden rücuh
Toz dumana girip geldim bu güne
Yokken hiçbir beden, ne gövde, ne baş
KENDİ DÜNYAM
Ömür bir nefestir, dost yüzü Kabe
Düştüm sevdalara koşar giderim
Bu yolda kar,zarar girmez hesaba
Sel oldum, köpürdüm, coşar giderim
İNSANSIZ KENTLER
Terk ettim benliği, serdim postumu
Mal ile, mülk ile sattılar beni
Ölüm hiç gelirdi sarsam dostumu
Çıkar sürüsüne kattılar beni
Yolun sonu çok yaklaştı
Çok şükür ki izim temiz
Gönül selim berraklaştı
Kir ne görmez, gözüm temiz
Bir zamanlar oldum paşa
YALAN
Diyar diyar çok dolandım
Yollar yalan, iller yalan
Kim ne derse ona kandım
Kullar yalan, diller yalan
SOFU
Uğraşma benimle hey bire sofu
İnsan-ı kamili bilenlerdenim
Kabe’nin yoluna kilidi vurup
Gönül kapısından girenlerdenim
yüreğimi kaybettim
içinde aşklarım vardı
yedi renk, yan yana
gören varsa haber versin bana
yüreğimi kaybettim
Şiir, kırata benzemeli
Bir kez bindin mi üzerine
Dört nala taşımalı seni düşler ülkesine
Ve bir kez bindin mi
Kıratın huyundan, suyundan kapıp
Sen de kişnemelisin
Gönül aynasında bir güzel gördüm
Ta ezelden beri aşinasıyım
Uyansam karşımda yatsam düşümde
Doğrusu o yarin müptelasıyım