yoksul bir aşkın illegal yaşamsallığıydı seni sevmek.
bilmem kaç kez anlattı sana gözlerim
çaresizliğim, bir kör düğümdü uçurumların eşiğinde
imkansızlığı yaşadım düşlerimdeki kabuslarımda
umutlarıma vuslatı nakşettim rengarenk;
sonra;
yüreğimi orman yangınlarına terk ettim!
kızıl kıyametler koptu benliğimde
çarmıha gerildi bedenim dört bir yandan
kör bir bıçağın gıcırtılarına karıştı iniltiler.
yorgun gözlerim kızıla boyandı,
içimde sakladığım isyankar haykırışlarımda
dermansız derdim oldu çaresizliğim….
şimdi körkütük sarhoş inliyor kalemim
dermanın olmuyorsun! ....
adına “efsun” dediğim senli şiirlerimi
sen görmüyor,
hiç bilmiyorsun!
gün batımındaydı son gidişin
sultanîyegâhtı günah gözlerindeki bakışların
hüzzamdan ses veriyordu sözlerindeki makam
her halinden belliydi
acıya gebe kalacağı yarınların!
bense kopacak fırtınanın tutuklusuydum
esiri oldum isyankar zamanların....
yalın ayak ıslaklığımda yıldırımlar düştü üzerime
boran oldu, kar oldu ayazda titredi acım
oysa; hayra yorulmayacak düşler kurmamıştım
o kadar yüzsüzde değildi dilenciliğim….
“gurbeti süresiz mahkûm edelim denizin derinliklerinde
Adem ile Havva cennetinden kovulalım
bana yasaklığının günahını alayım omuzlarıma”
istedim,
uçuk hevesler çeldi aklını
anlayamadın!
alın yazımmış diyemedim özlemlerime
ve hep sevda nehirlerinde boğuldum.
ben serseri bir kurşun
sen menzilsiz meçhule gidiyorsun
her gidişinde gök kubbe düşüyor üzerime
gözlerim boncuklar diziyor kirpikler üstüne
sen görmüyor,
hiç bilmiyorsun!
günahkar ruhuna sitemler yolladım dizelerce
kendimi dağlara vurdum,
zincirlere astım.
ne çok adaklar diledim merhametine sığınak,
duygularıma prangalar vurdum haince
mızrağın kalleşliğine kalkan oldu yüreğim.
Suskunluğumda saklı haberler saldım insafına,
adını şah damarlarımdan akıttım kaldırım taşlarına,
kim bilir kaç kez üzerine basıp geçtin!
kasvetli gecelerimde itirafnameler yazım ilk cinayetimi anlatan,
bu benim ilk katilliğimi görüşüm
ve son keşmekeşliğimdi!
infazıma şahidim ol istedim
gelmiyorsun!
bir bilsen, beni kaç kez öldürdüm…..
sen görmüyor,
hiç bilmiyorsun!
Kayıt Tarihi : 4.5.2012 11:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bilal Esen](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/05/04/hic-bilmiyorsun-4.jpg)
sen görmüyor,
hiç bilmiyorsun!
Zaten büyüde biraz burda değilmi. Çok güzel teşekkürler
...Teşekkür ederim..
.
kendimi dağlara vurdum,
zincirlere astım.
ne çok adaklar diledim merhametine sığınak,
duygularıma prangalar vurdum haince
mızrağın kalleşliğine kalkan oldu yüreğim.
Suskunluğumda saklı haberler saldım insafına,
adını şah damarlarımdan akıttım kaldırım taşlarına,
kim bilir kaç kez üzerine basıp geçtin!
kasvetli gecelerimde itirafnameler yazım ilk cinayetimi anlatan,
bu benim ilk katilliğimi görüşüm
ve son keşmekeşliğimdi!
infazıma şahidim ol istedim
gelmiyorsun!
bir bilsen, beni kaç kez öldürdüm…..
sen görmüyor,
hiç bilmiyorsun!
Günün şiiri seçilen şiiriniz için sizi kutlarım...Kaleminizi özlemişim, keyifle okudum tekrar...Tebrikler sayın Esen, saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (47)