Her Şey Olmaya Münasip Tüm Namüsa/itlere

HER ŞEY OLMAYA MÜNASİP
TÜM NAMÜSA/İTLERE

Mahkûmiyetim var benim gerçeği haykırmaya
Haykırdığım gerçeğe mecbur musun höykürmeye
Madem iyi höykürürsün hiç alınma sümkürmeye
Bir de ne meraklısın her sözüme çemkirmeye

Kendimi muhatap bildim senden evvel her cümlemde
Ateş olup yaktıysam da yangınım kendi cürmümde
Alındığın kadar azcık anlamış olsaydın sende
Köpürüp taşmıştık bile anlam kaynayan cezvede

Mesûliyetim var benim yalancıyı tartaklamaya
Tartakladığım yalanı mecbur musun
tırtıklamaya
Madem iyi tırtıklarsın hiç alınma kırtıklamaya
Bir de ne meraklısın her sözümü pırtıklamaya

Kendime adap bildim senden zevâl her zerremde
Ateş olup yandıysam da söndüğüm kendi külümde
Yerindiğin kadar azcık arınmış olsaydın sende
Dirilip koşmuştuk bile anlam sayılan cezbede

Mahrumiyetim var benim mazluma el kaldırmaya
Kaldırmadığım elimi mecbur musun indirmeye
Madem iyi indirirsin hiç ilenme öldürmeye
Bir de ne meraklısın her sözümü güldürmeye

Kendimi garip buldum senden zülâl her keremde
Bitiş olup durduysam da vardığım kendi kalımda
Direndiğin kadar azcık kürenmiş olsaydın sende
Durulup akmıştık bile anlam çağlayan bezmede

Mahkûmiyetim var benim gerçeği haykırmaya
Haykırdığım gerçeğe mecbur musun kaykılmaya
Madem iyi kaykılırsın hiç yorulma kalkınmaya
Bir de ne meraklısın her sözüme sarkılmaya

Kendime edep bildim senden o hâl mefkûremde
Varış olup bittiysem de yarışım kendi yönümde
Batış olup daldıysam da indiğim kendi selimde
Islandığın kadar azcık sulanmış olsaydın sende
Yarılıp yenmiştik bile anlam soyulan bahçede

Mesûliyetim var benim yobazlığı ürkütmeye
Ürküttüğüm yobazları mecbur musun pıskırtmaya
Madem iyi pıskırtırsın hiç yorulma aksırtmaya
Bir de ne meraklısın her sözümü hapşurtmaya

Kendimi edip bildim senden vebâl her şerrimde
Atış olup vurduysam da öldüğüm kendi nefsimde
Gerindiğin kadar azcık sırınmış olsaydın sende
Yarılıp çıkmıştık bile anlam dağlayan mahzende

Mahrumiyetim var benim zâlime bel bağlamaya
Bağlamadığım belimi mecbur musun
dağlamaya
Madem iyi dağlanırsın hiç bölünme sağlamaya
Bir de ne meraklısın her sözümü yağlamaya

Kime söylüyorsam sanki bunca ettiğim sözleri
Tükürdüğüm bütün yüzler arsızlığa vurmuş gemi
Bir kereden bir şey olmaz diyerek yuttular yemi
Keleklerini bitirdik şimdi moda insan hamı

Hangi mataflarınızı anlatsam da bitse hani
Anlatarak bitmiyor ki Dünya alçakların hanı
Bir de yüksek uçarlar ki öptükleri eşşek nalı
Kafaları bomboş lâkin işkembesi yer samanı

Ben mahkûmiyet dedim o anladı hapishane
Ben mesûliyet dedim o sandı ki abdesthane
Yahû mahrumiyet dedim o aklı post virane
Daha bir şey demedim her yanım tımarhane

Evi yansa anladık ki halay çeker bu salaklar
Bize edepten dem vurur putu yalar yalaklar
Nerde ne var ne yoksa bilirler kalpler temiz
Ciğer beş para etmez adam olmuş dalaklar

Menfaati olsun yeter hemen paçadan tutar
Bugün kapıdan kovsan yarın bacadan düşer
Meleyin benimle diye dese navraksız Şeytan
Allah'a eş koştukları o kıçta dudak da pişer

Öpmek meziyetleridir o şapırdak zevatların
Çıkarları kâbe olmuş doğuştan hırdavatların
Kadın cinsleri meşhurdur az birazı fingirdek
Mal bulmuşa dönerler menfaat döllenerek

Sorsan çoğu âlimdir ya müderris mutasavvıf
Dününde it taşlayanlar böyle kazanmış vasıf
Çoğu uçar rüyasında gezenleriyse bir derviş
En küçüğü inanın ki hırsızlıkta tam bir ermiş

Herkes herşeyi biliyor yine de taviz vermiyor
Bu zamanın ipnesine neden akıl sır ermiyor
Azınlıkta kalmış ahlâk fakat milletçe tanıyor
Selam vermeye gelince ahlâksızlık sırtarıyor

Ne oldu da havlayanlar sesiniz çıkmaz oldu
Dünya'yı tavlayanlar yağcılık mühleti doldu
Delinin bilmem neyini bellemiş olduğu gibi
Kahramanlık sözleriniz mezarlığı mı buldu

Ya henüz daha çok var yalanacak kemikler
Ya da hüşû üzresiniz Şeytan sizde pinekler
Israrla yanlış yolları tepikleyen tüm inekler
Sağılıp durun kibirle sütü bozuklukta tekler

Şiir burda bitti sanma devamı var yazılıyor
Size iki cihan mesken derin kuyu kazılıyor
Burda yiyemediğiniz hangi haltlar kaldıysa
Orda zıkkımlanırsınız Şeytan size hazırlıyor

Bizim kız elden kaçar başı örtmüş kıçı açar
Dürzü sakal bırakmış tesbihle haram sayar
Kimden öğrendilerse bu uyduruk yeni dîni
İbadetleri her çeşit sapkınlığa çanak tutar

Hele bir konuştursan Cennet alıp hûri satar
Eli cebine varmaz sözde cömertlikten batar
Ağzıyla kuş tutar ama kalbi menfaate yatar
Azıtmış serseri bir de tutup bize nutuk atar

Ulan şerefsiz aynası Şeytan dibi sıyırması
Kime neyi ıspatlarsın yalakalık zortlaması
Ya sen çıkarın bacısı nerde oldun ne hacısı
Kimi niye tokatlarsın hırsızlık yumurtlaması

Aynaya bir baksaydınız nasılsınız anlardınız
Bizi bırak inan siz de kendinizden korkardınız
En son size kim el atmış yahut sizin eller nerde
Umursamasanız bile en azından yoklardınız

Neyse tutmayım ben sizi biraz daha kemirin
Değerleri bitirdiniz uydurduğunuz dîni yeyin
Sizin din para getirmez daha yeniler deneyin
Allah sizi kahreylesin gözümüze görünmeyin ...

[ Sevda Sevgi LALOĞLU ]