Her Sancıda Ayrı Bir Hançer İzi

Usul çal usul
Yetişir nihaventeki hüzzam
Yetişir bu sancı bu yarada üzgününü çeken cevrime
Bu cerrah vuran ustura şey
Ahhhh...! Şu cılız soluk anca yetişir cana
Usul çal usul kapım hayli poyraz
Kalbim çok yellere yağmalanmış mecnuni
Göz göze kanayansan up usul...
Hiç kesilmedik özelerin süyemleriyle
Gönlü toprakta gezen bulut usul...
Usul yağ bu yağmurlar
Gidilmedik hayal ülkelerinin
Meğer yıllanmış şarabı
Usul es kuytuda yatan adsız rüzgar
Sakımlarım şu sarı yapraklar gölgesinde tumturak
Bir tutam kara sevdalık hasretler yoncası biçerim
Usul göç ey yaz...usul..!
Usul çal zaten güz dalları gidişin seyrinden
Rebabına yay geren veda o telden o tele muhacir
Her sese sus olmuş zaten pusatsızım
Tiiir tir titriyor divane kimse içinde beni
Usul çal kapısını kalbim sanmadığın kadar
Yüreğinde yufkaları sofralanır
Her yer gürül gürül deprem gayrı usul gel
Usul yol her sancıda ayrı bir hançerin izi
Bağlarım bozumuna yakın usul çat dengi
Nasılsa o şey hemenden sarhoştur
Çiçeğin vebaliyle sırrını bir etmiş hemen
Usul söyle bu haber dertliden bir kavalındı
Taşı unufak öğütülü değirmenden gele gide
Kumları incelen fanuslu şu saatin
Demini cezveler koynumdaki körük
Çöl o çöl işte hangi gizin
Cismi hayali düşmüşse leylisine..?
Usul savuş uykusundan sevgili usul
Karanlığı boydan boya yanarken içimdeki çıra
Hıç-kıra
Hıçkıra döşüme bağrıma yağan kar senden olacaksa
Ne söyleyeceksen usul söyle
Up usul..
Be haldaşım,
Garip ıslığım,
Bende üzülen ömür tespihim
Delim dolum....Sırdaşım..!

Seyfi Karaca.......Ekim / 10