Çok eskiye dayanırdı yolculuğumun hikayesi.
Defalarca yediğim baskınlara, yenik düşmüş olsam da.
Uzakların kesilmiş biletleri, halâ duruyordu cebimde.
Kendim ve kaderim, alt alta yazılmıştık kara tahtaya.
Hacimsiz bir terazinin ateşi hep yükseltmişti acılarımızı.
Topladılar, böldüler, sonra yan yana dizdiler.
Seni bir derde saldılar, beni de başka bir derde.
Yokluğun bugün ve yarın gözlerimden damla damla dökülürken..
Sen en fazla, gurbetin kanatlarında ciğer ağrısına düşerdin.
Sızısına dayanmak için üç beş ağrı kesici naçar kalırdı.
Her yeni sabaha umutsuz sessizce eridikçe erimiştim.
Geçen yıllar çok şey alıp götürmüştü ömrümden.
Üç beden küçük gelmiştim sanki dünyaya
Kuzular bile kendi merasında mutlu huzurlu yaşarken.
Bizler azaldık / eksildik / koparıldık şu yaşama sevincinden.
Derin bir iç çeksende dalarsın eski hayallerine
Uzaklara kesilmiş ama ertelenmiş biletlerin
Daha dün gibi cebinde olduğunu bilirsin
Koltuk numarası silinmiş olsa da,
Kara kalemle yazmaya gerek yok diyorlar.
Kayıt Tarihi : 25.8.2025 10:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzaklara kesilen biletler ve ertelenen umutlar hep bir ukte bırakmış koltuk sıra numaraları üstünde...
Ne güzeldi...
Tebrik ederim Nihat Bey.
Saygı ve selamlar
A.Selam Kardeşim
TÜM YORUMLAR (1)