vurma kazmayı
ferhâaad
he'nin iki gözü iki çesme
âaahhh
dağın içinde ne var ki
Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Devamını Oku
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Bir önceki mesajımda alıntı yaptığım ''ÂSAF HÂLET’İN ŞİİRLERİNDE TASAVVUFÎ TEMA'' başlıklı çalışma Nurullah Ulutaş ' ın değerli bir makalesinden alınmıştır..
Bu vesile ile Üstad Asaf Halet e rahmet dilerim.. Saygılarımla..
Asaf Hâlet Çelebi, “He” şiirinde Allah’ı simgeleyen “ﻫ” harfinden yola çıkarak beşeri aşktan ilâhî aşka kavuşmayı şiirleştirir. Şiir, hem ses hem de eylem itibariyle Ferhad hikâyesiyle kesişen bir nitelik arz eder.
Öteden beri salt bir gösterge aracı olmanın ötesinde, felsefi ve tasavvufi telakkilerin yüklendiği birer simge olarak kullanılan harfler, Âsaf Hâlet Çelebi’nin “He” şiirine bir imgelem olarak yansır. Şiirdeki “he”, edebiyatımızda sıkça kullanılan Ferhâd mazmûnuna karşılık gelir.“He”nin iki gözünden iki çeşme şeklinde akan gözyaşları, Şirin’ine kavuşmak için dağı delen Ferhad’ın gözyaşlarıdır. Şiirde ifade edilen gözyaşı damlaları da şekil itibariyle “he”ye benzer.Mitolojik bir hikâyeyi tasavvufi imgelerle birleştiren Asaf Hâlet Çelebi, sözcüklerden felsefi bir dünya kurma ustalığını da sergiler. “ﻫ”harfinin iki gözlü biçiminden yola çıkan şair, haykırışa çıkan bir ağlayışla mutlak sevgiliden ayrı olan aşığın “âaah”ına tasavvufi bir boyut kazandırır.[19] “ﻫ” Allah kelimesinin son harfi ve “O” manasına gelen Hüve’nin baş harfidir. Tarikat zikirlerinde karşılık beklemeden yapılan en faziletli zikir şekli, Allah’ın “Hu” zatî ismi ile yapılanıdır. Aşığın çektiği “âh” dervişlerin zikir esnasında çektikleri “hu”yu anımsatır. Bu şiirde ferhâaad, âaahhh, ejderhâ sözcüklerinin eski harflerle yazımı da göz önüne alındığında, elif’in -“ve ayaklar altında yamyassı” dizesinde- he’ye vurulan bir kazma olduğu görülebilecektir. Ayağa benzeyen elif’in altında ezilen he imgesi şiiri güçlü kılar.
Şair, “He” nin pitoresk görünümünden hareketle ‘ejderha bakışlı he’ ifadesiyle masalsı bir derinlik kazandırır.
Çelebi, dağ imgesini âşığın sevgilisine kavuşması önündeki engeller yerine kullanarak alegorik bir anlatıma başvurur. Şiirdeki dağ da cansız ve duyarsız bir dağ olmayıp aşığın zikreden gönlünü çağrıştırır. Dağ, aynı zamanda mutlak sevgiliye ulaşma yolundaki nefis engelini de sembolize eder. İçinde Allah aşkını barındıran dağ imgesi, gönlünde Şirin’in aşkını taşıyan Ferhâd’la bir tutulur.
Şiirin söyleyişinde de gerek kendine has ve işlediği temaya uygun bir atmosfer kurmak, gerekse alegorik bir dil kurgulamak amacıyla tekrarlara, ikinci tekil kişiye hitaplara; kısa, fiilsiz ve eksik bırakılmış ifadelere, tekerlemelere… rastlanır. Bu şiirlerin birçoğunda hitaplar gayet yüksek perdeden, haykırışa kadar yükselen bir niteliktedir. Bu hitaplarda şairin muhatabı, mistik, manevi ve muhayyel varlıklardır. Bu varlıklar, genellikle olağanüstü ve muhayyel bir âleme yaklaştırılmış veya böyle bir âleme aittirler. Bu da şiire orijinallik, derinlik, mistik ve masalımsı bir görünüm kazandırır.
çok güzel. gerçek sevdalar dağları deler yolları yakın eder. dünyayı un ufak eder.
Dağın içinde 'sevgi var,aşk var,azim var,umut var,kısacası ne yok ki! Vur be ferhat vur kazmayıi'şirin' var sonunda!Saygı,sevgi,özlem,düş,hayal ile...Rahmetle anıyorum tümünü...Saygı ve sevgilerimle seçenlere ve okuyan 'tüm canlara...' (MŞ):
he, bir başka garip, bir başka tenha..
Ne muhteşem ne derin bir şiirdir bu.
vurma kazmayı
ferhâaad
he'nin iki gözü iki çesme
âaahhh
dağın içinde ne var ki
..........
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta