Hazırlama Cüretler (Düşünceler akımı)

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hazırlama Cüretler (Düşünceler akımı)

Laurence Deonna La guerre a deux voix kitabında
Bir istisna yaparak,
Yalnız ve yalnız savaştaki kadınlara,
ancak susması gerektiği öğretilen kadınlara,
askeri sorunlarda, sözümona soğukkanlılıkla,
kör kütük dayanıklılık gösteren kadınlara
söz hakkı tanıyor.
Bu kez söz alamadılar:
Meslek pasifistler veya kızılhaç,
Birleşik milletlerin uzmanları,
Rabbinler, islam ulemaları, papazlar, cankurtaran orduları
ve haber veren gazeteciler
veya cinnette kaybolan psikatrisler.
Burada bir kadın söz alıyor.
Bir kadın diğerleri gibi.
Anneler,
kızkardeşler,
kız arkadaşlar....

oğlu hakkında bir annenin şöyle anlattığını yazıyor:
Oğlum,
ufak tefek,
gecelerden korkan,
ince duygulu olduğu kadar da alıngan,
çabuk üzülen bir çocuktu.
Benim gibi.
Lior,
bambaşka bir çocuktu.
Ben de kendimi her zaman bambaşka hissetmişimdir.
Eşim,
„sil kafandan bambaşkalığını“ ögretisinden hiç vazgeçmedi.
Daha o zamanlar
fantezilerimi, fikirlerimi paketleyip gitmeye
cesaret etmeliydim.
Yaşamım boyunca bir şeyler değiştirmek istedim.
Yaşamım boyunca başımı sert kayaya, duvara çarptım.
Belki,
olayları yeterince doğru kavrayamadım.
Belki,
olaylara karşı yeterince diplomatik yaklaşamadım....
......

Bir genç hanımdan:
Benim babam artık ebediyyen gitti.
Onunki de gitti.
Ben bir savaş yetimiyim,
O bir ekonomi yetimi
Ve o yukarı mercidekiler
o bizi yönetiyor olanlar,
savaş donanmasını arttırmaktan başka
hiç bir şey düşünmemeye….
....

Bir Bayandan:
Karşı taraftaki kadınların
bizim kadar acı çekmediklerini söyleyenleri tanıdım.
Çocuk üreten fabrika gibi kümes dolusu çocukları,
istemedikleri kadar da erkekleri var.
Onlar diyorki:
Bu bir avuç ülkede bir erkeğin bile ölümü bir sancı.
Ben bunları anlayamıyorum.
Acaba karşıdaki kadınlar hissiz mi,
kocalarını bizim kadar sevmiyorlar mı?
Tüm bir halka nefret duyanları şiddetle kınıyor
ve nefret etmekten sakınıyorum.
Ayrıca,
benım yaşadığım hayatı yaşamış olsaydınız
dünyada yalnız iki ırk topluluğun olduğunu kanıtlardınız:
biri fakir, diğeri zengin halk topluluğu.
Milletim! Devletim! Sözcüklerine ben de inanmış,
uyumsal duygular beslemiştim.
Taa ki
benim Yehuda´mı
bir avuç kum için katlettikleri güne kadar....
....

Küçük kızın merakından:
Anneciğim savaş nedir?
Savaş,
yavrum,
annelerin ağlayışıdır.
.....

Karşıdaki anneden:
Barış onlar için savaşın sonu olmadı.
Bir anne,
ki çocuğunu bedelsiz seven.
„Vatan için şehit düşmek benim için şereftir“ diyorlar.
Ben ise,
en güzel duygu
ve en istisnasız şeref sahibi,
vatanı için yaşayan ve yaşatandır… » diyorum.
.....

Savaşta asker kadından:
…onun,
kendisini seven kız arkadaşı vardı,
hiç bir zaman sevgisi azalmadı da.
Gün ve gün hastahanede,
onu her nereye götürüyorlardıysa da
onun başucundaydı.
Ona yeni bir yüz yaptılar.
Ama nasıl!
Öyle yaşamak cesaret ister.
Bu şeyler sende çok derin izler bıraktı değil mi?
-Eğer bu şok,
senin dediğin bu ''şey'',
içimde bir şeyler değiştirmeseydi,
öyleyse beni,
daha hangi katalizatör harekete geçirebilirdi...?

(...Hep sonradan sızlanmayı önceden önlemlerle engellemek yerine hazırlama cüretlerin sayısı ve türü hızla artmaktalığına bir dokunuş olsun diye....Çevirilerimden alıntıyı okuma parçası olarak sunuyorum, takdirinize saygı duyduğumu unutmayın lütfen)

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 14.10.2005 03:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali Işık
    Ali Işık

    entellektüel bir düşüncenin akıl soframıza sunduğu şiirsel makale... ben kendi payıma düşeni aldım , alabildiğimce... darısı sofraya kurulacak olanlara.....

    Sevinç üstadıma saygı ve sevgilerimle....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sevinç Kavuk