Benim büyük ağabeyim 1949 yılında Akçadağ Köy Enstitüsü mezunudur.Önce Manisa,sonra Tunceli Hozat,sonra Tunceli Milli Köyü,1953' te Nazımiye (o zamanki adı) Sayrik Köyü'ne öğretmen olarak geldi.Köyümüz üç mezreydi,fakir bir köydü.Arazi az,meyve ve sebze bahçesi yok denecek kadar azdı.Sadece tarla sınırlarında elma ve armut ağaçları vardı.Onuda sadece sahibi koparabilirdi.Beyaz dut halamın bahçesinde vardı,tanıyordum,fakat karadut yoktu.Köy okulumuz 1949'da imece usulü yapılmıştı.Öğretmen lojmanı vardı.
Ağabeyim gelişinin yazında babam ,amcam ve akrabalarımıza planlarını anlatırken, köylüler destek vermediler.
Ağabeyim babam ,amcam ve uzak bir akrabamız yardım ederek,köyün alt tarafında yazın kuruyarak suyu kumda kaybolan derenin en dar yerinde duvardan set yaptılar.Sonra kanallar açılmaya başlandı.Dinamitle kayalıkları patlatarak su arkı kazdılar.Bizim tarlamız ve bahçe yerimiz köyün en alt kısmında dere kenarıydı.Tarlanın alt kısmı selin getirdiği kocaman kaya parçalarıyla doluydu. Bir ayda iki dönümlük bir alan manila denilen kalın demirle kayalar temizlendi.O taşlarla dereboyu duvar ördüler.Böylece sel yolu değişti. Ağabeyim Elazığ ziraat Müdürlüğü'nden kavak,söğüt,daha nice tanımadığım meyve ağacı fideleri ve tüm bildiğimiz sebze tohumları getiirmişti,köylülere dağıtmak için.Önü kapatılan derede su birikmeye başladı.Evin en küçüğü olduğum için çok meraklı ve atiktim,her gidene takılırdım.Bu gün hala o ilk suyu akıtmaları gözümün önünden gitmiyor.Ağabeğimin omzunda kürek biz kardeşler arkasında arkta suyu takip ediyoruz,kaçak varsa kapatıyorlar.
arıyorum seni ekmeği tuza banar gibi
gecelerim anlamsız,bomboş kollarım
buz gibi yatağım,yüreğim hasret dolu
kulağımda sesin, hayalimde gözlerin...
Aşık Veysel İle Şebingülü
*
Dil verince dut dalı bağlama tellerine..
'Benim sadık yarim kara topraktır,' derdi Veyselim
Şebingül yedi renk Anadolu illerine..
'Benim sadık yarim kara topraktır,' derdi Veyselim
Aşk demişler işte
Kaynağı yürek
Sorgusu sevmek
Sevdası balon gibi
Tenimde yaşıyorsun
İliklerimde dolaşıyorsun
Yanımda istiyorum
Neden uzaklaşıyorsun
Sevdama ihanet etti sildim bir kalemde
Gönül meclisinde sanık sandalyesinde
Suçlu bulundu artık bende hükümsüzdür
dört duvar arasında yaşanır
aleme seyran gösteri değil,
memleket batarken çamura
aşklar yaşanmaz mutluluğa...
Aşk sevi, dürüstlük değildir,
Mutlu olmanın kestirme yolu,
Düşünmez dalar dalgalı denize ,
Yaşatır özlem ayrılığı kendine,
Ölüm vız gelir tırıs gider sevgide
Çiğ süt emmiş insanoğlu,
Cehalet derin karanlık kuyu,
Hurafeyi doğru kabul eder ,
Ayırmaz birinden hak ile batılı
Sırtındaki semere gübre yükle,
Anlamaz farkı eşek-oğlu,eşek
ATATÜRK'TÜR BİZİ BİRLEŞTİREN
bu devran sarmış belayı başına
tek yol çıkar cumhuriyet kapısına
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Öğretmenler Gününüzü içtenlikle kutlarım,
Saygı, sevgi ile daima...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay