Gidiyorum artık buralardan
Sorma sakın sebebini bana
Binlerce buket bırakıyorum
Yaşanan mutlu günlerden sana
Kolay değil bu zamansız gidiş
Senin mutluluğunu görmeden gelirse bana ecel
Sevmesen de mezarıma bir demet karanfille gel.
Ödeyecekse sevgimin diyetini bu can hepsine bedel
Hadi gel de, mezarımı kendi ellerinle kazıver gitsin.
Razıydım, ben senin için zaten bu dünyada ölüme.
Dönünce mevsim hazana yeniden
Hüzün yağmaya başladı göklerden
Göz yaşlarım karıştı bu yağmura
Uğramıştı anılarım dumura
Yılların çile bahçelerinden geçip
Erdiysem bu güne böyle derbeder
Sor bir kere dürüstçe kendine ey yar
Ellerin, gözlerin, yüreğin ne der.
Çürümekteyse bir hücrada karanfiller
ODAM
Senin anılarınla dolu odam senin kokun var
Tüm eşyalarda sen varsın izlerin var duvarlarda
Seni yaşıyorum bu odada her nefes alışımda
Senin sesin çınlıyor kulaklarımda
Hayallerim, düşlerim
Sonunda düştüler, mahkemeye.
Hakim sormakta savcı idam istemekte
Niye bu kadar çok sevdin diye
Söyleyemedim, savunamadım, kendimi
Yer yokmuş, meğer.
Bir çiçeğe gönül verdim, ilk ve son kere,
Sabır ekmiştim şimdiye kadar kırk yıldır.
Aşk değil hasret biçiyorum yine ne çare.
Bu senin değil, benim alın yazımdır.
Tükenmeyen umutlarla hayalini yaşadım
Her arzun yerine gelir sanma dünyada
Yılmadan zorluklardan gönül almaya bak
Unutmadan insanlığını bu dünyada
Hakkı hak bilerek hakla yaşamaya bak
İnanmazsan hakka boştur dünyada yaşam
Nedense gittiğinden beri ben
Tarifsiz acılar içindeyim
Yine bir haber yok işte senden
Gece gündüz hep hayalinleyim
Sevdiğini yitirmiş insanın
Her anımda hüzün hasret dolusun
Gözümde çağlayan akar su musun
Bırak göz yaşlarım biraz kurusun
Çekilmez bir azap gibisin gurbet
Taşımaz bedenim hazan yükünü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!