Bir yağmurlu günde yalnız başıma
Gezerken anılarla rıhtımda
Sönük bir ışık gördüm, uzaktan.
Yürüdüm; yorgun yorgun oraya
Bir meyhaneydi, duran karşımda.
İçmek, sarhoş olmak istediğim anda
Seni seviyorum demek neydi, bilir misin?
Yılların hasreti ile haykırmaktı işte.
Taşmaktı, yatağından çağlayanlar misali.
Koşmaktı, ucu bucağı olmayan çöllerde.
Buluvermekti, aşkı pembe bir karanfilde.
Aynalar hasretinden mi kırılmış?
Esen şu fırtınalar yokluğundan mı?
Kaderim mi bu alnıma yazılmış?
Yoksa bütün aşklar hepsi yalan mı?
Kutsal bilirdim dünyada sevmeyi
SEVGİLİYE SİTEM
Sen sevgi nedir bilemezsin,
Hiç bu kadar çok sevmedin ki.
Her gün büyüyen tertemiz aşkınla,
İsimler takıp dağlardaki ağaçlara,
Yürek değil taşıdığın taş sanki
Meylerine zehirler katsın saki
Beni bilmeyen aşkı ne bilir ki
Gittiğin yollar çöle çıksın zalim
Soluduğun her nefesin içinde
Sevmek istedim, ömrümce hiç anlayan olmadı.
Aşkı sordum, sevdim diyenlere anlatan olmadı.
Aramaktan sevgiyi dizlerimde derman kalmadı.
Bulduğumu sandım, oda yalanmış. Allah kahretsin.
Seviyorum dedim, razıydım, her gün yalvarmaya.
Bir gemi kalkmakta limandan
Yolcuları ise çileli
El sallayan yok arkasından
Meçhule yolculuğu belli.
Yalnızlık kokuyor rıhtımlar
Söneceksin sende batan bir güneş gibi
Yanacak ardında bıraktığın anılar
Yalnızlık dolacak ruhuna benim gibi
Tükürecek yüzüne sevdamı aynalar
Kapanacak sonunda huzurun kapısı
Bilmiyorum bu sensiz, kaçıncı günün batımı.
Belki bu gün hatırlar da; gelir diye bekledim.
Bir sendin yine beklediğim bu eylül akşamı.
Uzaktan da olsa bir ses verir diye bekledim.
Gözlerimde hayalin kalbimde hasretin varken.
Yoktu deme, bir şeyler vardı aramızda.
Gözler aşkı anlatmaya başladığı an,
Uzandı ellerim sana büyük umutla.
Dualar ettim bitmesin diye bu zaman,
Dünyanın en büyük aşkını verdim sana.
İşte o an bir şeyler vardı aramızda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!