bir ateş altında kalmış bedenim
nereye gitsem kovalar gözlerin beni
kapanmış kapılar ardında yaşanan yalanlar
alır sevdiğimi dışarıda kalan rüzgarla.
teslim etmişim yüreğimi açarak beyaz bayrağı
Tanklarını ipsiz saldılar sokaklara generaller
Kuduz bir köpek gibi dolaşmakta ağzında salyasıyla
Mahalle mahalle kuşatıldı bütün bir vatan
Bir eylül sabahını buladılar kana.
Delikanlılar alındı önce karakollara
bu gece varsa vaktin
hiç görmediğim izmir'in en sessiz sahiline çekil
bendensin arkadaş
doya doya kan denizi
bu gece varsa vaktin
Bir saat geride yaşıyorum ülkemden
Orada doğuyor önce güneş
Bana gelen sizin ısıttığınız olmalı
Ve geceniz öyle sessiz geçmiyor bu saatte.
Kalktınız sabahın alacasında
Karşı kıyıya vurur sabahın uykulu gözleri
Deniz durgun
Martılar isyankar bekler balıkçı teknelerini,
Uzaklardan bir ses gelir yankısı yüreklere çarpan
Bir ırmak akar içinde denizlere dökülen
Duyar mı dersin sesini
Hiç büyümek istemezdim yaşadıklarımdan sonra
Ne güzeldi kuzularımla dağlarımda koşarken
Ne derdim vardı da bu yaşa geldim
Çekilmesi gereken acılardan payımı aldım.
Çıkardık köyün en yüksek dağına dayım Hemo ile
Sen gidince
ne saksıdaki çiçekler açtı
ne de duman tüttü bacamda
mevsim değişti bir anda
üşüdüm günler boyunca.
Seninle kalmadı hesabım
Defterinden sil aldıklarımı
Adım bile kalmasın kaleminde
Kır artık.
Çiçeklerim saksıda kalsın
bir boşluk var içimde eskiden kalma
düşer ellerim ateşe adın yanar
bir yanım erir inceden ince
düşersin içime bir gül gibi
solarsın.
Gitme vakti geldi artık bu şehirden
Bir daha dönmemek üzere alınmış bir bilet cebimde
Kitaplarımı toparladım son gecede
Yıllardır biriktirdiğim kasetler de hazır
Fotoğrafları almalıyım yanıma
Belki bakasım gelir sana hüzünlendiğim bir anda.
merhaba haydar bey tebrikler guzel siirler yazmissin nasilsin kemal kaplan ile gorusuyormusun selamlar beni belki hatirlamassin ruzgarlibahceden gaziantepli saim haberlesirsek adresim [email protected] sevgilerle