İlim deryasında, irfan edenler,
Diplomayla kâmil mi oldum derler?
Yüz bin eser vücuda getirseler,
Ariflik, erlik, asalete mazhar,
*
İlim deryasında, yalnız okumak,
Yoruldum;
Bilsen nasıl yorgunum,
Ne tadım var, ne de tuzum,
Eriyor, yavaş yavaş,
Hayat denen buzum…
Ne tadım var, nede tuzum.
Makam, mevki fani, al senin olsun,
Onur, gurur ve şeref yeter bana,
Güç, kuvvet, makamından gelir sana,
Yüreklerde ki makam, yeter bana.
*
Makam-ı tahtın, bir gün hükmü geçer,
Zamane insanı olmuş, bukalemun…
Çıkarına göre, değiştirir yön,
Çizgisi yok, duruşu yok, olmuş maymun,
Akçeyle değiştirir, vicdanın, Özün,
*
Üslup bozuk, seviye sürünür yerde,
Adaptan ve edepten nasip almamışsın,
İnsan kimliğine, irfan katamamışsın,
Bilmem ki sen kimsin, kendini ne sanırsın,
Kibrin; kime yakıştığını, sen bilirsin,
*
Fazla gerilip, kasılma, kopuverirsin,
Bir Kişiliğin Tarifi...
Bir gönlü var gani, sevgi timsali…
Nur ile bezenmiş, güleç cemali,
İsmi ile bütünleşmiş ruh hali,
Erlik onun, sabrı, merhameti
*
Birden esiyor, tıpkı rüzgârlar misali…
Bize kıyametten örmektir, bilelim ki
Her gelişinde yaralıyor yürekleri,
Deprem; korkunç bir rüyadan uyanmak sanki
-
Yoktur ki depremi önlemenin çaresi,
Dil kemiksiz, sürç-i lisan doğasında var,
Canlıyı, canlıdan ayıran, dil ve us var,
Her sürç’ün; bir özrü, bir açıklaması var
Özürde, kabulde, erdemin özünde var.
*
Kişi kendinden bilir işi, ruh halinden,
Düştük maşuk pazarına,
Vardık aşkın sıratına,
Narh bulaştırma sevdaya,
Yoksa değer döner pula.
**
Gönül aşkın sazı dilde,
Ne kadar ve nasıl feleğe karşı direndiğini,
Bir ben bilirim bir de Mevla...
Utansın kader, utansın hayat, utansın felek,
Çomak soktu tozpembe hayallerine.
Kuzuydun, kuzucuktun, ailene sevenlerine,
Hem de, hem de bana ve yüreğime.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!