Murat bulamadı, huzur tatmadı…
Ay; yüzüne doğuştan karanlıktı,
Kadere direndi, hayatı sevdi,
Bu baht; istediği gibi gitmedi.
Umudu, hayali, hep hüsranla bitti,
Leyla’ydı o, bahtı Mecnun’ suz çöldü,
Hasta düştüm yataklara, inim, inim inlerim.
Ölmek kolay: yatalak olup ta çekmek ne zordur.
Takatim yok! Bile, bile ölümümü beklerim,
Sızlar yara, hani mecal, sabır etmek ne zordur.
Başı duman, etekleri karlı dağlara döndüm,
Ne duygular yaşamıştık,
Mazide senin ile.
Onlar şimdi tatlı, birer hatıra,
Benim zihin arşivimde.
Vefa ise, güzelliktir.
Benim gönül bahçemde.
İlim deryasında, irfan edenler,
Diplomayla kâmil mi oldum derler?
Yüz bin eser vücuda getirseler,
Ariflik, erlik, asalete mazhar,
*
İlim deryasında, yalnız okumak,
Adaptan ve edepten nasip almamışsın,
İnsan kimliğine, irfan katamamışsın,
Bilmem ki sen kimsin, kendini ne sanırsın,
Kibrin; kime yakıştığını, sen bilirsin,
*
Fazla gerilip, kasılma, kopuverirsin,
Bir Kişiliğin Tarifi...
Bir gönlü var gani, sevgi timsali…
Nur ile bezenmiş, güleç cemali,
İsmi ile bütünleşmiş ruh hali,
Erlik onun, sabrı, merhameti
*
Birden esiyor, tıpkı rüzgârlar misali…
Bize kıyametten örmektir, bilelim ki
Her gelişinde yaralıyor yürekleri,
Deprem; korkunç bir rüyadan uyanmak sanki
-
Yoktur ki depremi önlemenin çaresi,
Yıllar geçti aradan,
Sızı sardı her yandan,
Bıktım artık bu candan,
Çekip gitsem bu handan,
*
Hayat bana gülmedi,
Yine tazelendi dertlerim, dost diyarında,
Ağlayacak hal yok, kuru göz pınarlarımda,
Acı sözler dert, göz, göz, sızlar durur bağrımda,
Ettiği kadar bulsun, beni üzen dostlarda.
Yine tazelendi dertlerim, dostlar eliyle,
Dil kemiksiz, sürç-i lisan doğasında var,
Canlıyı, canlıdan ayıran, dil ve us var,
Her sürç’ün; bir özrü, bir açıklaması var
Özürde, kabulde, erdemin özünde var.
*
Kişi kendinden bilir işi, ruh halinden,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!