Gidi Ömrüm…
Senin vaktin çoktan gelip geçti ömrüm,
Bir kuru asaya tutunmuş gezersin,
Bak yediğin içtiğin azaldı ömrüm,
Dolu sofraya melül, melül bakarsın.
*
Ölüm hak vatan uğrunda,
İster canlı, ister mevta,
Bir bedel vardır, her cana,
Para, kimi kör kurşunla,
*
Yoksulsan bedelin rahmet,
Yıllar geçti aradan,
Koca yıllar...
Beni hasret,
Seni, çocukların oyalar.
Sen olmayınca,
Ben, evlenmedim amma;
Senin ismin HASRET değil amma;
Ben sen ismini HASRETİM koydum.
Çünkü kavuşamadım...
Kavuşmayı hayal bile edemiyorum,
Sende benim gibi düşünüyorsun,
Bunu biliyorum,
Garibim, fakirim hayattan zevk alamıyorum,
Loto, toto, piyangoda umutlar arıyorum.
Teselliye hayatta ümitlerle varıyorum,
Ben garip, ben fakirin hayallerle yaşıyorum.
***
Hep ah bir şuyum, bir buyum olsun diliyorum,
Murat bulamadı, huzur tatmadı…
Ay; yüzüne doğuştan karanlıktı,
Kadere direndi, hayatı sevdi,
Bu baht; istediği gibi gitmedi.
Umudu, hayali, hep hüsranla bitti,
Leyla’ydı o, bahtı Mecnun’ suz çöldü,
Ne duygular yaşamıştık,
Mazide senin ile.
Onlar şimdi tatlı, birer hatıra,
Benim zihin arşivimde.
Vefa ise, güzelliktir.
Benim gönül bahçemde.
Muhabbet deminde, dostum inme derine,
Sonra; deli gönül serden geçer biline,
Cahiller ile oturup muhabbet etme,
Lafın tartmadan konuşur, benzer dikene.
-
Serin hoş eden, yürekte aşkın demidir.
Mezarlıkta yatıyor, insanın her çeşidi.
Padişahı, paşası, hizmetkârı, ağası,
Zengin, yoksul, günahlı, günahsız her çeşidi,
Var içinde, bebesi, genci, aksakallısı.
**
Kimisinin mezar taşında soylu yazıyor,
Hasta düştüm yataklara, inim, inim inlerim.
Ölmek kolay: yatalak olup ta çekmek ne zordur.
Takatim yok! Bile, bile ölümümü beklerim,
Sızlar yara, hani mecal, sabır etmek ne zordur.
Başı duman, etekleri karlı dağlara döndüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!