Dostlarım soruyori: neden böylesin?
Gel de şimşekler kafanda çakmasın…
Anlatayım amma yaşlar akmasın;
Ahımın ateşi, sizi yakmasın…
Bir iç dünyam var ki: iniş ve çıkış;
Bazen ahenk bazen kavuran yakış…
Şiir ve edeble dünyama bakış;
Fildişi kulemde, bir altın nakış…
İçte hak ile, dışta hak ile ol;
Bu düstura bağlı, girdiğimiz yol…
İster anla bizi, ister geri kal;
Bu kılıç darbesi, olmuş bize hal…
Hak için sevmek: hak için buğzetmek;
Bazen dövüşerek, bazen hazzetmek…
Bazen konuşarak, bazen susarak;
Halden hale düşeriz, boğuşarak…
Ya şu: çoluk çocuk ve sevda aklı;
Hep ilgi ister, bir birinden farklı…
Her birisi de: ayrı ayrı haklı;
Hayat çile amma, tatlı mı tatlı…
Derken: akrabalar ve konu komşu;
İşte başladık, en hazin gidişi…
Çık, çıkabilirsen bu zor yokuşu;
Hoş hatır bilmek, bir marifet işi…
Sağlık ve sıhhat: bir mesele olmuş;
İlaçlar vefasız, reçete dolmuş…
Hayat: bir gazel yaprak gibi solmuş;
Bir çukura dolmak, pek yakın olmuş…
Birde nafaka var ya: her şeye denk;
Hayatta rızık bulmak, ayrı bir cenk…
Düşündükçe: insanda kalmaz ahenk;
Bütün arzulara, çekilir kepenk…
Hünerli dekor: sanki deprem yer;
Rüzgârla esip, tosbağayla yürü…
Sihirli ömrün, şifreli halleri;
İşte hayat sahnem ve perdeleri…
—1986-
Mahmut Gazi ŞimşekKayıt Tarihi : 30.7.2009 14:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!