Doludizgin koymuşlar sevdamızın adını
Bu bakışlar bana yaban değil
Mıhlandım!
Sağanak sağanak damlaların biriktirdiği
Boğulmak istercesine bakakaldığım
Ne derin ruhu taşır...
O deryası gözlerin.
Kadim hüzünlerimin durağından vurulduğum
Yanık başak tarlalarından yoktu bir farkım
Yaralandığım...
Sevdayla salındığım meltemlerine
Keskin orağın bakışlarına mazhar mahzenleri sunağın
Döküldüm tane tane başakları başımdan
Biçilerek harmanlandığım.
Eledim hasadı tohumlarından ektim kuytu köşelerine
Kale bedeni sütunların ceviz ağacı ambarlarından taştım
Kırdım kilidini surların
Ne çare ki yakalanmamak tufanlı sevdaların yağmuruna
Aktım dere tepe uzadım gün boyu
Fidana durdum toprağına tutuklu
Bir aşk mahkûmu sevdasında ömrüm.
Ay ışığına hasret yıldızlarının altın yatağında
Doyumsuz arzuların kırbaçlı zincirlerin
Kaç kez can çekiştim kaç kez öldüm ah... Kaç kez!
Savrulmaya aşina özgürlüğündeki tabutum.
Ağır aksak rüzgârı kanatlarında ırgalanan zelzelem
Hayat öpücüğünü zikrediyordu iksirlisinden dirilişin
Kadifemsi dokunuşların hafifliğinde yıkandı bedenim
Damıtılan ruhuydu gözlerinden can suyum
Çarşaf çarşaf göklerine serilişim.
Ey yâr… Yoluna can olur yoldaş olurum
Dolarsın yalnızlığımın ambarlarına
Buğulu sarnıç gözlerinin demliğinden
Kadehlerinden boşalır kanarsın
Susuzluğunu gidermek midir tüm çaban ey sefil ruhum?
İçiyorum aşkımın sonsuzluğuna.
Harcımızdandır sanatına ermek emek vermek
Düşlemek cennetini ah… Sofuca sevmek susuzluğum
Özlü ozan kalemi çöllerinden geçmek
Şiir şiir hislenmek...
Nü yakış buhurları son vedası nefesinden
Aşka sunum...
Gözlerinde can vermek.
Müslüm Bayram
Kayıt Tarihi : 15.3.2024 09:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!