Gece yarısını geçtikten sonra bedenime girmeyen uykuyu arar gibi,
Günün ilk ışıklarındaki umudu arıyorum...
Sabah olacak,her yer aydınlıkların esiri olduğunda,
Sen beni hatırlayacaksın
Aydınlık dolu gözlerimi anacaksın,belki de ağlayacak,ağlayacaksın!
Asla geri gelmeyecek gece kokularımı duyacaksın bütün evinin duvarlarında...
Şair birisini çok sevdi...
Şair o birisine şiirler yazdı...
Şair o birisine taparcasına bağlandı,
Geceleri rüyalarında onu gördü...
Şair gündüz rüya gördü...
Şair o birisini o kadar sevdi ki, Tanrısı ona kızdı...
Gece yarısını geçerken gelir benim nöbetlerim.
Aklım ayıklanır bütün kirden,pastan...
Gece yarısını geçerken gündüzün ellerim ellerini bulur.
Uyku dediğin selamet bende kaybolur...
Uyanırım,uyanırım sana dokunur,seni hisseder,ruhumu ruhunda gezdiririm...
Ruhun bedel öder.
Parçalanmış bir yürekle yaşamaya zamanla alışıyorsun.
Sadece yüreğin parçalandıktan sonra sevdiklerin kırık bardaktan akan su gibi,
Zamanla seni terk ediyor.
Sana da sadece ıslaklıkları kalıyor...
H.Polat
Bu aşk santranç gibiydi sevgilim...
Sen iyi biliyordun oyunu...
Bense piyonu atla karıştıyordum...
Sen benim bütün taşlarımı yedin...
Bir tek şahım kaldı geriye...
Ve ben sevgilim Şahımı da sana yedirdim...
Güneye döndüm yüzümü...
Seni özledim.
Bu anlamı kalmayan toprak diyarının kuzeyinden,
Yüzümü güneye döndüm.
Ne olur dön.
Çok özledim! ..
Sen benim en kıyamadığım yanımsın.
Canımdan koca bir parçasın...
Nasıl uzağım sana bu kadar yakınken!
Kahretsin!
Elimden hiç bir şey gelmiyor yüreğimden gelenlere rağmen...
Kimseler dokunmasın bana,
Hiç bir el almasın ellerimi içine...
Başka bir çift göz değmesin gözlerime...
Başka bir beden sürülmesin bedenime...
Sadece,
Senin gözlerin,
Bir şehirmişsin.
Taşıyla,toprağıyla bir şehir.
Deniziyle, insan sesiyle...
Kulak delen gürültüsüyle,
Deldiğin kulak bile huzur içinde...
Kelimeler gizli sende.
Dilimin ucundasın.
Üflesem gideceksin...
Kan gibisin.
Derindesin.
Dudaklarımı kapatıyorum.
İçime kaçıyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!