HAŞMET-MEÂB
Pek sayın çok ulu ey Haşmet-meâb
Yoluna kurbandır, şakird kulunuz
Ne içti kitleniz, bu nasıl bir hap
Meramın arz eder, garip kulunuz
Uçuran haptan ben de isterim
İçmezsem afyonu, nasıl ederim
Sınırdan aşarım, küfre düşerim
Tahammül edemez yoksa kulunuz
Gördüğüm bildiğim cümle şeylerin
İşitip duyduğum her bir şeylerin
Ayıkken meali, zordur neylerim
Uyuşsun, sineye çeksin kulunuz.
Yürüdü sizinle, boklu çamurda
Beraber ıslandı, yağan yağmurda
Onlarla sizinki, aynı hamurda
Kıvamına merak saldı kulunuz
Saltanat devriniz parmak ısırttı
Acı pısırttı, toku tısırttı
Türk’ün düşmanları hepten sırıttı
Bu kudrete şaştı, pıstı kulunuz
Dost tutup sevdiniz, seçip içinden
Milletin düşmanı, rezil piçinden
Yıllarca giydiği donu kıçından
(Ak) layıp verince, uçtu kulunuz
Kitapta vardı da, görmedik her hal
Ayetle haramlar, oldular helâl
Caniler katiller, sizinle heval
Olunca dilini, yuttu kulunuz
Derinin, ardı mı, yoksa önü mü?
Zay etmeden deyin akıl yönümü
Tilki postu mudur, merkep gönü mü?
Renk vermez çehreniz, şaştı kulunuz!
Mehmet Ayhan Günaydın
4 Aralık 2013 / Ankara
Kayıt Tarihi : 4.12.2013 17:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)