Bu dünyada yaptıysan bir iyilik azc-içre kula
Ağzında sakız gibi çiğneme yut gitsin
Kıymetim olsun diyorsan dostlar katında
Hoşgörülü olmayı nefsine destur edin
2006
Sabahtan önce başlar iş
Güneş kalkmadan uyanır simitçi
çocuk,
Alıp koltuğunun altına tepsisini
Düşer simit fırının yoluna gözleri mahmur
Daha büyümemiş ellerde taşınır hayat
Sen sırça sarayların gülü
Ben varoşların küskünü
Sen tasasız gönüllerin meleği
ben ayrılıkların ateşten gömleği
Bırak yaratılana bahane bulmayı,
kirpiğin ahengine bak,kaşın yayına
Kim sahibiymiş ela gözlerin,
Döktüğü yaşa bak,duayla Yar'e
Bana bir resim çiz;
göreyim herşeyi içinde,
hani.....dedem anlatıyordu ya.......
ağacı,gökyüzünü,denizi
onuda çiz göreyim
resimde olsa.
Yoksulluk etmişti bizi esir
gül bedene güller acı tesir
Yün yataklar olmuştu bize teneşir
Seni bıraktı hayat şimdi benimle depleşir
Su gibi çağladı ömrüm gözlerinde
Ne bir ırmak oldu nede ulaştı ummana
Duruldukca bulandım hep bahar sandım
Kanıp gözlerinin rengine daldıkca daldım
Şimdi sen tükendin bende sende tükendim
2001
İki nefes arası bütün yaşamın fani
Ne için böyle telaşlısın anlasam bari
Üstüne titrediğin o gül kokulu canı
Almaya gelecek birazdan görevli kaçsana fani
Kaybolmuş tüm umutlar
sana gelen yollarda.
Yollar;
oturmuş benim için ağlar,
sen;
Bir kez olsun gülmedin
Hey gidi günler hey...
Daha dün arpadan ekmek yediğini anlatıyordun
Çelimsiz,
kendi eceliyle ölmüş bir hayvanın derisinden
çarık yapma telaşındayken nasırlı ellerin
çatlamış ayaklarına... can
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!