Gözlerinin deryasında vurgun yemiş
bu yüreğim,
gayrı iflah olmaz Ey deniz kızı,
Hazan mevsimi bulutları, sürükler gözyaşlarımı,
şaçlarının bukleleri arasına
Ahı var
Salınarak yürüdüğüm topragın
Sineme diş geçirse saracak
yüzüm bende ne kadar kiralık
çok yaşamak kaç yıl usta
Anadolum,asırlardır dimdik ayakta
Nal sesleri karışmış toz ile toprakta
Kan,kan olduğuyla gururlanmış bayrakta
Yıldızı kucaklarken hilal, kızıllaşan şafakta
Allah-ü Ekber nidaları duyuluyordu Şarkta
Bin yıldır hasretti Ümmet-i Muhammed'e, Garpta
Aşk için kendini etmişsin harap
Yarin ayağının altında cansız turab
Neden,aşk için verirsin canına ızdırap
Sen,mutlu olasın diye verdi o hissi Yarab
2006
Bu virane damda,virane bir canım
Sen kokan odalarda yanan har-ım
Duvarda ki resimlerde lapa lapa karım
Gitti canım,al beni de, sanadır intizarım
Sen bir yabacıydın
düşmeden ter kokulu bedenime....
hanımeli kokan bahçenizin duvarı dibinde
gölgen raks ediyordu suyla.......
Dün nöbet sonrası
Elime geçti mektubun
Kaç kere okudum hatırlamıyorum
Zaten yanımda taşıyorum diye
Çok kızıyorlar arkadaşlar
Ama bilmiyorlar ki anne
Can tenden koparken...
yasli bedenlerde
atiye dair hiçbir imare yok...! !
kuru ve çatlak dudaklarda,
Su gibi geçti ömrüm,dönmedin Mevla'na
Oysa(ne olursan ol,yinede gel) demişti Mevla'na
Şimdi kim okuyacak bir Fatiha anana-babana
Bak,yatıyor önünde,dizine vurarak ağlasana.....
2004
03-04-2006
Dökülüyor dostlar bir yaprak misali
Bilmem bu feleğe ne demeli
Alıp sazı eline inim inim inlemeli
Ali Ekber'ide yedin ne demeli
******
Henüz yedi yaşındaydım babam etmişti sözünü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!