Hayalindir sıcakta evimin serinliği
Seni rüyamda görmektir hayalin derinliği
Ayrılık buz gibidir kavuşmak sıcak
Andıkça saplanıyor sineme bir bıçak
Umutlarım yaprak yaprak
Hep kendimi suçlayarak
Son durağım kara toprak
Gider oldum karanlığa
Aşk bahçemde açan çiçek
Basamak çıkılır zamanda durmadan
Ecel kapı çalar menzile varmadan
Dost derdi dinletip dostuna sormadan
Gidilirmi şimdi gardaş sen söyle
Gönüller alçakta kalır göz yüksekte
Bir hastane odası vardı duvarları soğuk
Bir hasta vardı içinde
Bakışları umuda yolculuk
Kaç kervan geçmiş buralardan kim bilir
Kaç el aşındırmış bu kapıları
Genç yaşta girdin kara toprağa
El açarım rahmetle yaratana
İsyanım yok kader senden yana
Sevdiğim yatar kara toprakta
Akdeniz akşamları zor geliyor bana
Hicranın yüreğimi dağladı gülüm
Uzayan kumsallar dar geliyor bana
Sensizlikte yüreğim ağladı gülüm
Doyamadım bakarken ceylan gözüne
Yaşadım yıllarca bu yalnızlığı
Elbet alışırım, siz mesut olun…
Sırdaşım, yoldaşım gece çığlığı
Elbet alışırım siz mesut olun…
Çekip de gittiniz geri bakmadan
Aldatılmış bir haldeyim
Mezarıma koyun beni
Bilmiyorum hiç nerdeyim
Mezarıma koyun beni!
Vefasızdan haber gelmez
Derinlerimde saklıydı o duygu
Kimseye açamıyordum
Kalmamıştı ne kendime
Ne de insanlara karşı saygım
Gömmüştüm kalbime sevdayı
Yarım ve eksik yaşıyordum bunca zamandır
İsteriz ki herkes göstersin bize vefa
Sanmayın bu haldeyken zevk’ü sefa
Anlık mutluyuz sürüyoruz her dem cefa
Anam ne olur söyle kadersiz miyiz
Böyle olmak isteyen sanki biz miyiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!