Ana, oğlu, baba, kızı,
İçimde bir derin sızı,
Böyle midir, bizim yazı,
İçimde huzur kalmadı.
Kızı, oğlu mirasyedi,
Bir ağaçta yaprak, dalız,
Ana, baba, kardeş, yarız,
Farkımız yok, birlikteyiz,
İş başa düştüğü zaman.
Her birimiz fedaiyiz,
Köksüz ağaç yaşar mı,
Ya da atasız torun ?
Ey aklı selim kişi,
Cevabını siz verin(!)
Her yeni eskiyecek,
Büyüsem derdim küçükken,
Giyinsem derdim açıkken,
Söyleyim yeri gelmişken,
Altmış yılım şöyle geçti.
Ağaçta bir yaprak gibi,
Dinle kardeş, müminim diyen kişi(!)
İyi niyet, irade her işin başı,
Başbaşa verdik biz; erkek ve dişi,
Birlikte getirdik yuvaya aşı.
Besmele çek; her hayırın başıdır,
Meyve ağaçtan düşmez, bir sebep olmadıkça,
Hiç hacı olunur mu, Kabeye varmadıkça.
Kader ilim nevinden, fakat herkes bilemez,
İrade kullanmayan “kader budur” diyemez.
Kışında, güzünde, baharında, yazında,
Cefa, vefa, kahramanlık … alın yazında,
Kınalı kuzular, kahraman askerlerim,
Şairin dilinde, ozanların sazında.
Şiirde, masalda, hikayede romanda,
Kalem yazar, verir bilgi,
Hata yapsa, örter silgi,
Hangisi geç tükeniyor;
Merakı mucip bir sorgu.
Kalem, kelam ilmindendir,
Toros dağlarının beyaz gelini,
Severim dağların soğuk yelini,
Ayrılıklar büktü, ince belimi,
Cefakâr Toroslu, Kardelenim ben.
Bizler Türkiye’de onüç kardeşiz,
Kocanın gözüyle kavganın sebep ve sonuçları:
Kavga, gürültüyle geçer her günüm,
Bu iş böyle gitmez, sıkılır canım,
Köyde iş çok; ev ev geziyor hanım;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!