Bir hüzün kapladı bugün içimi
Dertleri sırtıma sardın ACIGÖL
Bu yılda burdaymış evin geçimi
Bahtını bahtıma kardın ACIGÖL
Geçen yıl sürgüde, geçirdim yazı
İçimde saklarım sevdan bendedir
Ateşinle yandım kor ANADOLUM
Egeden güneye gözüm sendedir
Geçmişi tarihten sor ANADOLUM
Batıya uzansam yeşil bağların
MURAT’A
Vahim bir acıyla ayrıldın bizden
Kara haber buya; ulaştı tezden
Naşın geldi bize yıldızeli’nden
Yalnız gitme murat tut ellerimden
Alem, yaratıldı,senin aşkına
Yerle gök ayrıldı,onun adına
Dünya aydınlandı gark oldu nura
Alemlere rahmet hazreti muhammed
Bin yıldır yanan o, ateşler söndü
Asalet parayla pulla alınmaz
Kökünden soyuna konan katıktır
Onurundan ödün vermez kılınmaz
Asalet mayaya konan katıktır
Asalet insanın mihenk taşıdır
Kendini kaptırma aşk yakar gülüm
Geçtiğin yollarda bekliyor ölüm
İçimde yanıpta savrulsa külüm
Kendini kaptırma aşk yakar GÜLÜM
Viran olan bağım hazana dönse
Bu akşam dünyaya, çektim perdeyi
Senin nurun bana,doğana kadar
Bir garip hissettim,bugün serdayı
Güneş ışığını,sağana kadar
Bizim köyden sana,mektup yolladım
Olanı biteni yazdım BE HASAN
Mektubun üstüne,sitem pulladım
Bütün bildiğimi,dizdim BE HASAN
Köy meydanında ki,kahve vardı ya
Kibiri,hasedi,onurmu sandın
Huzura varırken bir bezin olsun
Hazırlığın yoksa Ahrette yandın
Mahşerde sunacak bir tezin olsun
Şu yalan dünyada kim kime güler
Yok olmuş bir kentte,çaresiz bir halk
Ey dünya uykudan,uyan artık kalk.
Yıkılan yerlerde,yatıyor bir halk
Viran olmuş şehre,dönüpte bir bak
Dünyanın önünde,işledin dram
gönül nedir bilene gönül veresim gelir
1.nihavend makamı bir sadeddin kaynak eseri. insanı bir miktar kıllandırmıyor değil hani.
gönül nedir bilene gönül veresim gelir
gönülden bilmeyene hissiz diyesim gelir
aşk nedir sevda nedir bunu bilmek gerekir
bunu bilen aşıkı her gün ...