Ay ışığı kıskanır cemalindeki nuru
Mehtap seni taklitle yaşar büyük onuru
Denizler yakamozlar saça saça süslenir
Yıldızlar gözlerinin ışığıyla beslenir
Ay gökte parladıkça dalgalanacak tuğum
Bir bozkurt uluyacak yıldızlara bakarak
Ülkülerim taşacak yüreğimde tuttuğum
Bir Turan’a varacak gönüllerden akarak.
Bilge Kağan’ın ruhu sarınca tüm budunu
“Unutma! Sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.” Hz Mevlana
Ey benim içimde gizlediğim sır
Dile verip seni aşikâr etmem.
Hiç önemi yok artık ne günün ne zamanın
Hemen kıyısındayım o gizemli son ânın.
Dünya ne kadar küçük zaman ne kadar darmış
Her şey çoktan tükenmiş ve buraya kadarmış.
Ne diye kana kana aşk meyi içiyorsun
Budala gönlüm benim seni seven var mı ki?
Bir şiir bir şarkıyla kendinden geçiyorsun
Budala gönlüm benim keder sana kâr mı ki?
Gözyaşını gizledin için için kanadın
Çaldığım her teselli kapısından kovuldum
Ecelin avcundaki can kadar çaresizim.
Bir girdapın içinde döne döne boğuldum
Yelkovanda tükenen an kadar çaresizim.
Işığını yitirdi soldu gözümün feri
Tek tek söndü yıldızlar geceye hicran düştü
Küllendi yanan ocak ateş bitti köz bitti
Sustu bütün şiirler heceye hicran düştü
Kalem sonsuz sükûtta kelam bitti söz bitti.
Vefasız esti rüzgâr dal kırıldı bir kere
Nasıl bir muamma nasıl bir düğüm
Sırrını bilmek de bir başka olur.
Gözlerin olsun yar en son gördüğüm
O zaman ölmek de bir başka olur.
Bakışın gönlüme esin olmalı
Kırgınlığım döküldü isyankâr hecelere
Ben yine müptelâyım sabahsız gecelere
En keskin nişanınla alnımın ortasından
Vursan artık ne yazar bir daha sever miyim?
Zar zor çarpan kalbimi hemen her noktasından
An bile yoktur senin aklımdan çıktığın yar
Dünya senle dönüyor gece sensin gün sensin
Bakışınla mesudum gülüşünle bahtiyar
Kulağımda çınlayan seda sensin ün sensin
Her dem seni düşünmek sanma bana zahmettir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!