saat geç oldu
nerde ışığı açık adam varsa hırsızdır şimdi
kim bilir hangi fikri çalıyordur doğadan
kimin aşkını almıştır yüreği
nerde bir ışık varsa
seçip seçip o evleri mavi geceden
...
gece karanlık.
diyorlar ki
göğü ikiye bölmüş koca bir aydınlık
bölse ne olur
gece karanlık.
Yağmur damlaları yüzünü yıkıyor kentin.
Ben, senli takvimler özlüyorum.
Kelimeler, hasret gideriyorlar
Tanrım!
Bırak perdem lekeli kalsın.
Bu bizim tercihimiz!
Bir kabus bu gördüğüm,
gülümse rüyam olsun.
Kelimelerin dışında asma yaprakları var
ve ıhlamur ağacına topuk ile vurunca düşen notalar.
özlemek kokulu bir hece.
notanın yokluğu dışında
okşayan bir elin bulanıklığa kaybolduğu.
Öyle bir andayız ki
ve öyle bir yerde
ya bulut yok gök yüzünde
ya bulut görmeye gücüm.
Deme ki insan yorulur mu kendinden
yorulurum, yorulur
Bir sabah uyandığımda maydanozdum
evet evet doğru duydunuz beni
bir sabah uyandım
ve baktım ki maydanozum
Bir papatyaya aşığım deliler gibi
Saçmalama! Seni sevmiyorum.
Hem denizin değil o.
O kabuk benim.
Benim değilsin, nasıl seveyim.
Yahu yok diyorum anla!
Şimdilerde ruhum acıyor
neden bilmem hep karnım aç.
Dün yağmur vurdu pencereme
seni gördüğümü sandım okyanusu andıran damlaların birisinde
ve seni hissettim çatımız üzerinde sevişen kumrularda.
Sen yokken
zaman, on iki hayvanlı takvimde kaplumbağa idi.
Bir ara tavşan ile yarışa girdi
fakat bitmedi bir masal gibi.
Sincaplar bir ulusları olmadığı için ulusal yas ilan edemedi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!