Sokağına ayağımı bastığımda başlardı yağmur,
Yanaklarımdan süzülürken damlalar,
Gözlerimde birikenleride alıp gidiyorlardı.
Sokağına ayak bastığım an kederli dakikalar başlardı,
Yok oluşundan olsa gerek içime yokluğunun sızısı vururdu,
An be an geçerdin aklımın bir köşesinden,
Öyle yorgunum ki bu gece,
Birgün geleceksin diye,
Beklemekten yoruldum.
Artık çıkıp gelsen bile,
Bu yorgunluğun sonu,
Ağır bir uyku olur,
Akşamın yorgunluğunu anlatamam,
Üstüme çöker hasretin her an.
Kalbimde bir sızıdır nefretim,
Kanıma işlenmiş hasretin.
Gözlerin vurur aniden geceye,
Yağmurla gelen ıslaklık benim gözlerimdekiler,
Yağmur sonrası kalırsa bir nem kirpiklerimde,
Aldanma sakın gözyaşıdır diye,
Güneşin kurutamadığı damlalar onlar.
Ağlıyorum sanma sakın,
Sitemkar bakıyordu gözleri,
Hasret çeker gibiydi...
Ahmet o hiç kalkmadığı,
Gözlerinin hiç yön değiştirmediği,
Martıların bile uğramadığı,
O deniz kenarındaydı.
İlk kez bugün anladım gerçekten bittiğini,
Ayrılığımızdan beri bir umudum vardı kavuşuruz diye,
Ölseydim de görmeseydin olanları, keşke ölseydim,
Ne bıraktın geriye yalancı, ne kaldı bana, neyi yaşarım senden sonra.
Kim bilir daha neler oldu benden sonra,
Bu sabah penceremde bahar vardı,
Şiir gibi bir güneş doğuyordu,
Ayazın son saniyeleriydi,
Aklımda gülüşün kalmıştı...
Yıkılmış karanlığın ardındaki şiir,
Akşam oluyor ya,
Ben o an başlıyorum var olmaya,
Gündüzden kaçarcasına,
Bir ağacın gölgesine saklanır gibi...
Güneşten sıkılmış,
Sana birşey diyemem
Yaramı tekrar deşemem
Sorma bana geçen zamanı
Artık o zamana geri dönemem...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!