Kayboldum, aranıyorum…
İlan vermedik tek bir gazete bırakmadım
Kaç yıl oldu gideli, bir kez dahi aramadın
Kayboldum aranıyorum…
Ağlasın sahte bakışlara kanan iki gözüm
Seyir eylemedik gaflet dolu gözlerle asırlardır böyle ihaneti,
Şu bağrıma saplanan ok senindir, ey Âlem-i İslam’ın gözbebeği
Miloş’a alışmıştık zira Ahmed ’den beklemezdik ru’yet-i hıyaneti
Muhammed’den devrolunmuş zannımca, Müseyleme’ye İslam riyaseti.
Dağ gibi salmış fesadın ve nefretin, Ehlî İslam’a kökünü
7 Ekim yirmiüç, hafsalam şaştı
şarapnel sesleriyle açtım gözlerimi yeni güne
sağımda solumda onlarca enkazı beşer
kardeşlerim başıma yıkılan binanın enkazını eşer
ve ulaşırlar canlı cansız bedenime
can vardır elbet ama ruhum nerede?
Neden deniz de gökyüzü de mavi
Neden insanlar kokan çiçekleri sever
Neden insanlar lisan öğrenmeye çalışır,
İnsan olmayı beceremezken bile.
Neden kutlar ki insan ölüme yaklaştığımız günleri
Bir acizi ulu orta döven biri insan olur mu?
Meşrebi Yezid olan paklansa da Tahir olur mu?
Dava cerh içinde faili sıhhatle meşgul
Gençliği paymal edenden Asr-ı Saadet olur mu?
Sattınız ehli bedmaye bir olup davanızı
Çocuk kanlarıyla sürülür Felluce’de tarlalar
Burada samandan değil insan cesedindendir balyalar
Dağlardan iniltiler duyulur her namaz vaktinde
Selahaddin’in yetimine kucak açmak şehadettir Allah indinde.
Yangınım iki dil der
Romayı yaksa da Neron
İki şık sunar insana
Ya beş parasız ya milyon
Ya yoklukta semada
Ya varlıkta diptesin
yine yine yeniden
oturuyoruz üçgen bir masada
sen ben ve yaşanmışlıklar
bu sefer biz susuyoruz
dile geliyor yaşadıklarımız
bazen anılardan bahsediyor
kimsesizim
çocukluğum geliyor gözümün önüne
sokakta kalmadığına şükreden bir çocuk oluşum
sanki herkes beni terk edecekmiş de
yapayalnız, bir başıma kalacakmışım gibi,
çok korkuyordum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!