Ağlıyor Tarih İstanbulda Şimdi
İstanbulun gülleri ağlıyor
Ağlıyor tarih İstanbulda şimdi
Bir gül çeşmenin bağrına çakmışlar kocaman bir çivi
Kahroluyorum bu çeşmenin haline
Abla Mezarın bir Güneştir Dünyada
Bir gül
Anne mezarı gibi
Gönlüme kazmalıyım bu mezarı
Anne mezarıyla sınır sınıra olsun
Kalmasın kara toprakta o gül O güneş...
Adın her saatime çivilensin gül kadınsın Bir -sen
Adın her saatime çivilensin gül kadınsın bir -sen
Beni mutlu ettin bir sen
Vuslat olmadı
Bana zevk-i tehattür yeter aşkımı
Boş tencere anneye bakıyor
Boş cep en baba eli yakıyor
Çocukların gözlerini uyku yakıyor
Ben bir fakir aile babasıyım
Olmaz olaydım ah
Uykularım yanıyor
Bir yaz günü dağ hüzünlü
"Tepeden baktın" kavgası var
Bir yaz günü dağ hüzünlü
Kavga kargasın
Gözümü de gönlümü de oydun
Bir Kahraman Kadir
Kadir gecesinde doğmadın mı sen Kadir
Kadrin bilinmedi Kadir
Bir kahramandı Kadir
Tarumar ettin beni sevgili sana bin sitemim var
Gitti sevgili
Fakirlikti suçum
Dalları saçlarıdır ağaçların
Eylül oldu kış oldu gönlüme
Yolları çiçeksiz köyümün Şimdi
Yaşım yetmiş en az yetmiş dost tabut geçti omuzlarımdan
Ve yolları çiçeksiz köyümün şimdi
Ay kız da öldü
Kardeş "soranlara öldü de
Yüküm gam
Dağ büyüklüğünde
Gidiyorum uzaklara
Anne beni mi soruyorlar
Kokun anne kokusu mutluluk
Gül koklamama gerek yok...
En beyaz mutluluk
Sütü kaldırın sofradan sütten beyaz mutluluk
Dünya silik kalır ahiret aşı mutluluk...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!