ayazda üşümüştü
titrek ışıkları
sabahın erken saatlerinde
parlamaya çabalıyordu
belli belirsiz yansımalarla
kış güneşi
ben sana
hep susadım
ama
sen hep sustun
kör kuyudan
su umandım ben
gel ey dost
bak ve gör
yaşamın zorlukları
ne güzel hale getirdi bizi
Allaha adanmış bir yürekle
sabah olunca
yatağımda arar gözlerim seni
saçını koklayarak
uyanmak isterim doyasıya
sana sarılmak isterim
belinde kollarım sarsın seni
temmuz on sekiz gecelerinde
ben ağlarken
hüzün kokulu
kuytularda
kumsal da kumlar dans eder
sonuncu matem atlısı
gibiydi adam
gece siyahıni severdi
zifiri karaları
aşka isyanla başlamıştı
seni hissederek seyretmeye
doyamıyorum ben
kanatları dünya güzeli
deli mavi bir kelebek gibisin
gül gülşenim
gönlümün gonca gülü
mazimdeki
kilometre taşı insanlar
geçti gözümün
önünden
geçti birer birer
mazimin aşka susamış benliği
seni görünce gülümsedi
hayata
göçgün gecelerdeydim senden önce
yüreğimin sabahlarına
hatırlar mısın
ingilizce metinler üzerine idi ders
bir tiyatro oyunundan
şiir okuyordun
her mısra bitişinde
batmıştı yüreğime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!