Dillerde dolaşan nağmede olsan;
Tellerde dolaşan,ezgide olsan;
Aklımda dolaşan sezgide olsan;
Sevemem ben seni, içim çekmiyor.
Mızrabımda sesin,senin nefesin;
Seni görmeden duramam diyordun.
Seni düşünmeden uyumam diyordun.
Uyusam bile düşümsün diyordun.
Rüyanda sevdiğin ben miyim sevgili?
Seni öpmeden ölmem diyordun.
Bir varmış bir yokmuş diye,
Masallarla yaşamaya o kadar alıştık ki,
Gerçek suskunluğumuzda gizli.
Sustuklarımı konuşsam, sözcükler ağlar.
İçimde dindiremediğim sesim din sen.
Her sevgililer günü,
Güneş sen diye açar.
Yağmur sen diye yağar.
Rüzgar sen diye eser.
Ama bir ben, sen diyemem…
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor.
Sene 1877- 1878
Erzincan dağları kanlı budaklı,
Refahiye Kayı’da bir yiğit yatar.
ÇIK GEL ARTIK
Masallar diyarından geldim dedin,masal mıydı yaşadığımız?
Çık gel artık …
Seviyorum seni dedim sevme dedin, masal mıydı yaşadığımız?
Çık gel artık …
Saatimi sana kurmuştum ben, 14’e
Gökyüzü gibi sev beni istedim.
Gidişlerin olsun,dönüşü olan.
Eğer bir gün kaybedersen;
Bana olan inancını aşka dair.
İda’da bir dağ yamacına çık istedim.
İki kara gözün meftunu oldum.
Derdimden uyandım dermanı buldum.
Gözleri ahu bakışı suzan.
İki kara göze biçare etti beni felek.
Ben neyleyim bu dert bende durmaz.
Gülüşlerim eksiktir yüzümde.
Duvarlarım kalındır.
Bir çocuğun gözünden,bir annenin çocuksu gülüşlerini,
İyi bilirim mesela.
Şevkatli ama bir o kadarda aşkla gülen dudaklar.
Her şeye küstüm de,
Bir sana küsemedim sevdiğim.
Kalemi mi bile kırdım.
Ne şiir yazarım artık,
Ne de mektup.
Kapattığın kapılar her dem açık bana biliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!