''bir soğuk yel eser üşür ölüm bile''
topraklanan ruh silkinir
ayazı yakan
kireçlenen
boşa çıkan.
bu göz alabildiğine yurdum benim
batıni anlayışlarda ferda
öfkesi kendi zaferi
sükunu kendinin.
nerede bir toprak edinse bağrında günah.
özge dimağların temiz ve ap ak gönlünde,
meydan verdim cenge
dost bozgundan çevirdi içimi
savaş soylu gözlerine baktım senin
çürüttüm endamını sensizliğin.
korkan yalnızca ellerim
gözlerim korkmuyor
alabildiğine kararan ayrılınca
ayrılmak bir sefer unutmamak için
gözlerim biliyor
ana gibi bir yar biliyor
ben senin en çok gelmeyişinden aldım
yokluğun var idi senin
varlığın bir idi.
yokluğun dedi isem;
bir tanesini düşürmüş,
bir zamanlar içim gibi
aklanmışım yaşamın içinden
günün yüzüne değmiş yüzün
günün yüzüne baktım da böyle oldum ben
arkadaşlarım bir gün suret kesildi
tanımadığım bir ölüm sevmek kesildi
halbuki uzak değildi salı
cumaya göre
uzak geliyordu
yattığım yerden birden doğruluşlarım oluyordu
nefesim daralıyordu
ferda'dandır diyordu annem
adınla imtihandayım
herkesin böyle bir meselesi var da
-onu geç
başka bir vesvese anımda derim.
ev bakıyorum ikimize
senin haberin yok.
uyandım
bir uyanışla.
baktım ki gök hayal kuruyor
o da ne?
beni de almış içine.
Ölmeden önce yanlış hayvanı mı öldürdük?
İnsanlar kemerlerini bir sıktı ki...
Adından da sızdığı gibi,
Erbab-ı gizem bunu tam söylemedi.
Şimdi yaramızı kaşımazsak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!