Bir başka asildir yapraklar.
Aslında;
Kopan yaprakların,
Ağaca isyanıdır bereket.
Onları dalından atan ağaca inat,
Can verirler toprağa.
Savrulduğumuz fırtına
Aldı gözyaşlarımızı
Deryaya kardı.
Battı tüm gemilerimiz.
Tüm filikalarımız parçalandı.
Gidenler oldu aramızdan;
...ve bir gün ışığı,
Beni bu saatte rahatsız eden.
Eksik kalmış dizelerde idrak edilemeyecek,
Bir kan arifesinin
Göz çukurlarındaki hüzünsüz ifadesi.
Neye yorarsan yor.
Her yıl;
Bir öncekinden on gün önce başlanıyor toplanmaya
Tanrı vergileri...
Bütün gece sürdüm,
Beynimin dolambaçlarında.
Dağıldı uykular;
Avuçlarımdaki...
Yirmi bir yıl öncesinden kırıntılar.
Tüm yaşanmışlıklar şaibeli,
Damıtılmış gözyaşlarıydı avucuma damlayan
Kaybetmiş benliğini ve kararmış biraz.
Kesif bir sigara dumanı ciğerime dolan...
İkmale kaldığım gençliğimden
Sınıf geçemeyeceğimi anlayışımdı
Kendimi buluşum;
Eskidir biraz şiirlerim.
Şairin de dediği gibi;
Birazcık da çirkinim.
Gene sen bilirsin ya
Mavi gözlü ustam;
Beni azıcık idare et
Son sigaram gibisin paketteki
İçmeye kıyamadığım
Dertlerimi benden alarak;
Beni hayata bağlayan;
Ve muhtemelen
Beni hayattan alacak olan
Şairdim ben...
Her cebimden bir paçavra çıkardı benim,
Üzerine hayattan notlar alınmış.
Işık fışkırırdı gözlerimden
Ama velakin;
Yazık gönlüm hayata alınmış.
Karanlık mağarasında
İcat ederken ilk mızrağı;
Aklına gelmiş midir
Mağara adamının
Onun bir gün can alacağı?
Yada vururken taşları birbirine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!