Gözlerimle okurum kitabı ilimi
Yüreğimle dokurum halıyı kilimi
Nakşederim hayatıma bilimi
Seyreyle dünya gel gör halimi
Okuduğum kitabı hep pay ederim
Sivas'ın burası bahçeler bağlar,
Gelinin anası karalar bağlar,
Coşkun ırmakları del olur çağlar,
Ne güzel ellerdir Sivas elleri.
Sivrialan'da Aşık Veysel yatıyor,
Susma hakkımı kullanıyorum
Her ne kadar bazen asiri konuşsamda
Kiremit rengine dōnūyorum
Kendim bile şaşıyorum çoğu zaman
Sōzün gümüş susmanın ise altın olduğu
Dilden dile yayılıyor
Sus sevdiğim sus meleğim
Ne olursun şimdi konuşma
Yalvarırım bekle beni
Hemen karar verme
Bekle ki Hakim bizi ayırmasın
Gezmelere doyamıyorum
Güzel yurdum Türkiyem
Eşin emsalin bulamıyorum
Dört tarafı cennet Türkiyem
Akın akın turist gelirken
Bir kış akşamı karanlık köy sokaklarında
Tutuklu kaldım edebiyat koridorlarında
Uzaktan geliyor şiirlerin ayak sesleri
Sanki beni okuyun diye haykırıyor
İnsanlığın aldırmazlıklarına karışıyor
Küçük kız çocuğu alıyor eline beni karıştırıyor
Bir balıkçı kulübesinde,it gibi titriyorum!
Ellerim buz kalıbı;ayaklarım zaten yok,
Sonum geldi galiba,Azrail bir soluk ötede.
Kargalar leş gibi bakıyor bana:iniyor yanıma,
Aylardan Nisan,ama ben sanki kışın ortasındayım;
Bir köpek beliriyor o an;başucumda yatıyor;
Öylesine tutkunum ki vatanıma
Başka bir yere ayrılmıyorum
Bir başka aşığım toprağına
Uğruna canımı feda ediyorum
Öylesine bağlıyım ki yurduma
Bazen,uykularımın ortasında
Hiç durmadan sayıkladığım rüyam
Kimi zaman hıçkırıklarla ağladığım
Yokluğunda ise sıcaklığını aradığım
Önceden yaptığın mazide kaldı
Sulanmayan fidan kuruyup kaldı
Dalından düşen bak kuru bir daldı
Bir kere başımı okşadın mı sen
Kimseyi dinlemem kırıp geçerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!