Yağmurun ardından gelir hep gökkuşağı.
Sergiler güneşin bütün renklerini.
Yağmurlar bazen mutluluk olur,
Bazen hüzün, varsın olsun.
Biz koşmalıyız mutluluklara,
Gökkuşağının başladığı yere.
Kısacık ömrümüz yalan dünyada
Gelin geçinelim dostça kardeşçe
Büyüklere hürmet küçüğe şefkat
Gelin gösterelim dostça kardeşçe
Allah sevgisiyle yoğrulalım biz
Dünya zevklerinle aldattın bizi
Bir hiç imiş sonu biz bilemedik
Hanlar, apartmanlar, villalar, yaptık
Geçiciymiş hepsi biz bilemedik
Geceli gündüzlü, çalışıp durduk
Bugün yine ağır geldi bana bu şehir.
Taşıyamadım.
Sen vardın her yerde.
Baktığım her noktada seni gördüm.
Gamzelerin, gülüşün, saçların bir başkaydı.
Düğümlenmişti boğazım yine...
Güneşli bir eylül günü
Karadenizi seyrediyorum
Deniz hüzünlü
Ben hüzünlü,
Martılar neşesiz,
Dalgalar sessiz sedasız
Yalıyor kıyıları.
Masamda güzelim Rize çayım.
Ben mutsuz ve umutsuz
Kalbim kırık neşesiz.
Yüreğimde cam kırıkları…
Kaybolan bütün düşler.
Acı bir gerçek,
Ben artık yaşamaya alışacağım
Sensiz, neşesiz, mutsuz.
Masamda Rize çayım,
Bense tatsız… Tursuz…
Buz gibi suyu var akar durmadan
Gece ve gündüzün hiç yorulmadan
Gelenler geçmiyor senden içmeden
Elin açık senin herkese çeşme
Gelenler içiyor hep kana kana
Dua ediyorlar seni yapana
Genç kızlar gelinler âşıktır sana
Nöbet bekliyorlar başında çeşme
Genç kızların sensin haber merkezi
Seninle başlıyor sevdanın sesi
Sevdiğinden alır haberin hası
Seni çok seviyor genç kızlar çeşme
Bir zamanlar seni ne çok severdim
Ben de sevgilime haber ederdim
Hep senin yanından gelip geçerdim
Sevdiğimi orda görürdüm çeşme
Şimdi de her eve aldılar suyu
Yine değişmedi çeşmenin huyu
Cömertçe veriyor gelene suyu
Yine küskün değil bizlere çeşme
Klorsuzdur suyu saf ve buz gibi
Müşterisi yine eskisi gibi
Halil Aktaş der ki yoktur sen gibi
Evimde aksa da dereler çeşme




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!