O, zeminin yumuşatılmış vicdanıdır. Sert ve soğuk gerçekliğin üzerine atılmış, sıcak, desenli bir yalan katmanı. Ayak tabanının aradığı konforu sunarken, aynı zamanda altında yatan çıplak gerçeği ustaca gizler.
Her bir ilmek, bir düğümün çözüldüğü ve tekrar atıldığı, sabırla dokunmuş bir zaman birikimidir. Üzerindeki desenler, rastgele çizgiler değil; sonsuzluğa uzanan, tekrarlanan döngülerin haritasıdır. Bir merkez noktası vardır, etrafına hayatın dağınıklığının dağıldığı, ama o merkezi asla tam olarak kaybetmeyen bir denge vaadi.
Lekeler ve aşınmalar, üzerinde yaşanan hayatın izleridir. O bir dekorasyon değil, bir tanık defteridir; dökülen kahvenin, söylenen sırların, oynanan oyunların sessiz, lifli arşivi. Sürekli üzerine basılmayı, ihmal edilmeyi, ama asla tamamen yok edilmemeyi kabul eden alçakgönüllü bir sınır. Halı, bir mekanın ruhunu, yürüme eyleminin sıcak ve sessiz bir felsefesine dönüştürür.
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta