Henüz gelmeden, daha Dünya'ya,
Resmin çizilmiş, bir damla suya,
Cenin, bebek oldu, varmadan dokuz aya,
Yolculuk başladı, hoş geldin Dünya'ya.
Yıl, bin dokuz yüz ondokuz,
Mayısın on dokuzu.
Bir gemi yanaştı Samsun'a
İçinde on dokuz subay,
En önde Mustafa Kemal,
Gözlerinde yok ölüm korkusu,
Birinden girdik yaklaşıyor diğer kapı,
Üzümün çöpü varmış , armudun sapı,
Aşk acı, hayat yalan , yuttuk hapı,
Her şey toz duman , ortalık nohut sapı.
Severim, bu iki şehri
Biri İzmir, biri Samsun.
İzmir, düşmanın denizde boğulduğu şehir,
Samsun, Türk'ün yeniden doğduğu şehir.
Samsun kurtuluştur,
Kurtuluş Samsun.
Ne taş, ne toprak, ne orman
Ne çiçek, ne böcek, ne hayvan
Ne melek, ne iblis, ne şeytan
Hüda'nın ruhundan yaratıldı insan.
İncil, Zebur, Kur'an, Tevrat
Sadece sağcı olsam ,
Beni sever miydiniz?
Ya solcu olsam?
Alkışlar mıydınız?
Sadece insan olsam?
Bu şehir ki, yedi tepe üzerine kurulur,
Davullar vurulur, kılıçlar savrulur,
Konstantin, bozkurtlara yurt olur,
Bizans'a İslam'ın mührü vurulur.
Elbet bir gün fetholunacak İstanbul,
Kuru fasulye, pilav ister
Pilav da bir şey mi ?
Yanına turşu ister.
Peki ya sevgi ?
Sevgi emek ister cancağızım.
Seviyorsan beni,
Bir saray yetmez iki tane ,
İki de yetmez üç tane,
Ver Allah'ım ver.
Böyle saray kimde var?
Kimde var bu itibar?
Bal tutan parmağını yalar.
Pişmiş aşa, su katana,
Seçimde hile yapana,
Gereksiz nutuk atana,
İtirazım var,
Gösteriş için namaza,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!