Her derde gülerim veren sen olunca,
Katlanırım senden gelen her sonuca,
Güneş dürülüp, okyanuslar yanınca,
Koşarız sana, Sur'un sesini duyunca.
Mevsimler sanki sonbahara sabitlenmiş,
Demek çiçeklerde sana zimmetlenmiş,
Yanlış öğretmişler bize,
Çiçek dalında değil,
Saçında güzelmiş,
Anladım ki bahar,
Kuru lafa bizim karnımız tokta,
Yarı beline kadar gömülmüş bokta,
Vatandaş zokayı yemiş şimdi şokta,
Cim kanında bir nokta.
Akrep mi var cebinde, elin cebine gitsin?
Harcanmayan para yerin dibine girsin
Öte tarafta geçmiyor , ne altın, ne döviz
Unutma burada hepimiz misafiriz.
Tanrı yaratırken Adem babamızı,
Her renk topraktan, hazırlamış mayamızı,
Kimi beyaz, kimi sarı, kimi kırmızı,
Çocuklar, renk renk süslüyor dünyamızı.
Onu anlamaz, ne yobazı, ne bağnazı,
Vurur yüze ifadesi,
Çorum'luyuz bi tanesi.
Çorum Dünya'nın merkezi,
Kıskandırıyor herkesi.
Goç gibi Çorum'luyuz,
Maraş, Adana, Mersin
Çukurova sen ne güzelsin.
Nur dağları Çukurova'nın kapısı,
Bahçe'de son bulur,
Kömürler rampası,
Bahçe, Osmaniye arası,
Adana'nın yolları taştan,
Sabah yola çıktık Maraş'tan
Adana'ya geldik mi canımın içi?
Acele etme kuzum, burası Düziçi.
Taşoluk'tan inersin, Düziçi'ne girersin.
Mersin'den Kahramanmaraş'a her gidişimde, Adana'da mutlaka bir çay molası verir , güzel Adana'mız için bir şiir yazarım.
ADANA
Bu ne güzellik bu ne ihtişam ya Rab,
Yıkılsa da duvarı, duruyor mihrab,
Samsun'dan Mardin'e
Afyon'dan Bolvadin'e
Ağrı'dan Diyadin'e
Cumanız mübarek ola.
Antep'ten Kilis'e
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!