Halamın Evi
Halam öldü
Göle atılmış bir kesme şeker gibi halamın evi şimdi
O ev ki "hüvel baki" yazısına gül damlatıyor...
“Fanisin ey insan “diye bağırır Halamın evi
Geçemem o sokaktan
Halam öldüğü günden beri
Bir ölü gibi şimdi o ev kesilmiş nefesi
Ne bir büyük sesi
Ne bir çocuk sesi
Öldüğü daha on yıl olmadan halamın
Satıldı o ev
Yıktılar halamın evini
Bir kelebeğin ömrü kadarmış ömrü
Nerede çocukluğumda
Oyunlar oynadığım o ev
Duvarındaki saatin sesi
Şimdi bile kulaklarımda
Saatin sesi o evden daha kavi
Yıkıldı mı bu ev gibi yıkılsın her ev
“Fanisin ey insan “diye bağırsın yıkılırken
Ağaçlar dikilmiş yerine
Kırk yıllık mezar gibi şimdi o
Bir zamanlar ev mi vardı hiç belli değil
Halamın mezarı evinden kavi
Betondan duvarlar yapmıştık
Bir de selvi büyüte bilseydik baş uçunda
Halamın görünümünde bir selvi
Bahar gelsin gül açsın mezarında halam
Halam öldü
Ondan bir iz kalmayacak mı sonunda
Aylardan eylül gibi
Sarı bir hüzün düşüyor her ağacın dalından toprağa...
Kayıt Tarihi : 24.5.2013 12:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize sağlık sayın Hamdi Oruç...
TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER
Bir gün bizler de gideceğiz
Dünya da gidecek, dünya
ölüp ahiret olarak dirilecek.
Hayırlı ömürler dileklerimle
SELAMLAR
Büyük burukluk...
Salt 'kaybettiklerimiz'in yokluğuna özlem değil;onlarla birlikte kaybolup giden güzelliklerimiz...
Ah,yararsız arayışlar...Nerden bulup da getireceğiz geçmişin mekanlarını,objelerini ?
Şiirde etkili bir hüzün hakimdi.
Kutluyorum Dost.
Nicelerine.Erdemle.
TÜM YORUMLAR (4)