Haklı İnsanları, Haksız İnsanlar Sevmezler

Ali İhsan Yinanç
SABAH OLDUĞUNU FARK ETMEK GEREK
Cahil, çok bilgin olduğunu söyler.
Doğrudur.
Ama kendi açısından doğrudur.
Zaman geçince, kendi yalanına, kendisi de inanmaya başlar.
Düşlediği yalanlarını, düşünde görmeye başlar.
Düşlerinin etkisi ile hipnoz olur.
Kendinde, keramet olduğunu sanır.
Bu olgu, her türlü inancı temsil eden cahil kişilerde değişmez.
Hiç birisinin de, toplumun inandığı din ile bağlantısı yoktur.
Tamamen inançların kötüye kullanılması olayıdır.
Hepsi, biri birinin benzeridir.
Bilinç düzeyi yetersiz olan, çevresindeki kişiler, keramet var sandıkları adama inançsal bağımlılık gösterirler.
İnandıkları kişiye ekonomik anlamda bağışta bulunurlar.
Yapılan her bağışın, misli ile sevabına kavuşacaklarını sanırlar.
Kendisine inanan kişilerin, ekonomik bağışları hoşuna gider.
Böylece teokratik bir düzen kurulmuş olur.
Keramet olduğuna inanılan kişi, Müslüman ülkelerde ŞEYH diye anılır.
Şeyhe inanan kişilerle, inanmış gibi görünerek, ekonomik çıkarların devamını sağlayan kişilere de MÜRİT denir.
Daha açık anlamı ile şeyh ile ona inanan kişiler arasındaki ekonomik bağın kurulmasını sağlayan kişidir MÜRİT.
Tarihte gördüğümüz, günümüzde yaşadığımız PAPAZLIK, HAHAMLIK, ŞEYHLİK veya, başka sıfatlarla inançların sömürülmesindeki yöntemler aynıdır.
Değişmez...
Değişen bir şey varsa...
O da...
Dinsel papazlıklar, siyasal papazlıkla yer değişmeye başladı galiba...
Hangi din veya mezhepte olursa olsun...
Kim ki, bu düzene karşı olursa...
Hemen, "DİNSİZ" etiketini yapıştırırlar(!)...
Böylece, düzeni değiştirmek istemezler.
Devamını, aklı erenler söylesin...
"Hiç mi değişmez bu düzen" dediğinizi duyar gibi oldum...
Değişir, değişmesine de....
Sabah olduğunu fark etmek gerek...

Ali İhsan Ağabey; sabahın olduğunu fark etmek için, aydın insan olmak gerekir. Takdir edersiniz ki haklı insanları, haksız insanlar asla sevmezler, hatta onları düşman ilan ederek, hem ahlak hem de insanlık dışı küfür sözlerle suçlamaya, dışlamaya ve gara met atmaya başlarlar. Ne yazık ki şu anda ülkemizde pervasızca din ve siyaset adına yapılanlar da tamda budur. Güdü toplumu yapılanların bu gerçekleri anlamadıkları gibi, çobanlarının peşinde tuz yalamak için koşuşturup durmaktadırlar. Çobanlarını ancak yalayacak tuz kalmadığı zaman beklim terk ederler. Dilerim sağlıklı yaşıyorsunuzdur İzmir den limitsiz sevgilerimi yolluyorum. 2.02 2023
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade