anılarım;
unutulmayan,
beni ben yapan,
yaşanmışlıklarım
uzun bir filmin silinmez kareleri
geçmişten aşırıp bugüne
bir meleğin sesiydi işittiğim
içimdeki tuhaf fırtınada
bülbül sesiydi sanki
dinmek üzere olan bir yağmurda
kendini asıverdi hasta yüreğim
büyülü gözlerini yana kaydırdığında
yeşil bir dut dalı yüreğim
yeni sürgün, kırılgan
unutulmuş bir kış günü
yaşlı bir ağacın
bedeninde, budanan
morlar;
içselledikleri sığırcık gözünün karasıyla,
çiğdemlerken eylül açılı güneşte,
yazdan göynülenmiş güzü…
o gün;
ben güzelledim işte!
henüz;
eflatunlarken sabahın kızıllığına çiğdemler,
nilüfer yaprağına yazgılanmış çiy tanesinde idi sevdalar
uzak sularda...
ben;
bahara mahçup çağlaya vermiştim yeşilimi
“bir an”lık düştün
vakitlerden dün gece
sokaklar geceyi uyuyorken
bir cep sinemasının sessizliğinde
akıp geçtin gözlerimden
“bir an”
aşkın muhasebesi olmaz sevgili
aşk
bir alışveriş değildir
veriştir sadece
alacaklı olmaz insan
üstünden yıllar geçse de
anlatayım dinle!
büyük bir samimiyetle
gelelim şimdi
seni nasıl sevdiğime,,,
gördün mü hiç?
sevgili
şunu bil ki
affetmez insan,
ancak unutur
unutursa
unutacak zaman
en çok gözlerini özlüyorum
kırgız gözlerini
onları kenara öteleyip
kısık ve büyülü yapan
elmacık kemiklerini özlüyorum
tenini özlüyorum birde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!