aşkımız
kar fırtınası bir limandı
sığındığımız
acılarımızı eskittiğimiz
yasak sevişmelerden kalan
değildi gönül ilişkisi sadece
canım gözlerin çekti bu akşam,
kısık gözlerin...
bir kadeh yakut içerken;
yüreğim,
yar bakışı hissetti
-sanki-
gitmiyorum bu şehirden...
bu şehirde akaçlanıyor acılarım denize
betimlese de sensizliği sabah güneşine yüreğim
inatla seyrediyorum bende,
haliçten...
poyrazlanırken duygularım teknede,
kırmızı bir gül oldun mu
sevgiliye yollanan
bir ayrılık gününde
gördün mü gözlerini
ışıl ışıl parlarken
titeyen ellerinde...
haliçlerken sabahı baharın ılık pembesine
menevişledi sevgilinin hilal gözleri
suların ürpertisine
geçen gün,
piyerlotide,
hüzünlerken eflatunu, ben, çiğdemin gökçül halesine…
yar!
bilirmisin?
bugün;
sarmaşıklamış eski bir köşkün,
yanık tahta duvarlı hüznü
nasıl acıtır içimi!
uyurdun
sessiz, nefessiz
ceylan yavrusu koynumda
ölmeyi isterdim hep
selvi incesi kollarında...
şimdi söyle sevgili
gerçek hangisi
seven mi sevmiştir sevileni
sevilen mi sevdirmiştir kendini
seven nasıl sever ki sevileni
iki yüzlü olmadın
hayatta
incitmedin dostlarını
kendini aldattığın oldu
kırıldın da çoğu zaman
ama lekelemedin yüreğini
anılar geçince gözden
birer birer
büyüdükçe büyür gözümüzde
geçmiş günler
yenileceğimizi sandığımız
bu işkenceler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!