Daha ne kadar acı keder, beklemede.
Hayatımın pamuk ipliği kalmış incelmişde.
Ömür çoğaldıkça kayıplar artıyor zirvede.
Görmek yaşamak ışkenceden beter.
Daha ne kadar ölüm var? ileride.
Ah!, bir üç saniye eğer baksaydın.
Lale olurdu sümbül, hele gözün kaysın.
Çok kez geçtim yanından bakmadın.
Bir kere yeterdi, gerisi gelirdi.
Yani Sümbül olurdu
Itiraf ettim seni, bana hiç bakmadı.
Lale vermek isterdim.
İlk önce fark etmeni .
İki yıl oldu bekledim.
Sabırla sevmeni.
Ölümü biliyorüm ama soğuk beklenti.
Sevdiklerimi kaýbettim, onun gelişi sertti
Ölüm şimdi beni yalnız karanlığa itti.
Çok sevdiklerim, aniden gitti
Yaşamımın terapisi annem, bırakıp gitti.
Mahsun gitti abim yazık.
Kuru bir öfkeye hep tanık.
Bin pişmanlık ile yanık.
Acıları toplayıp, sessiz gitti
Yuva kurdu, öfke kalabalık
Merhaba dedim ama duymadı.
Bu güzele, bu tavır uymadı.
Ama benim gönlüm caymadı.
Bir güzel gördüm aşk başladı.
Merhaba almadı ama duymadı.
Artık saymaya ellerimin parmağı yetersiz.
Hani o gün var ya... iki halkalı sarı, kurdelesiz.
O gece sen güzelliğinle eşsiz, kahven şekersiz.
Mevsimin değiştiği, gecede gündüzde ikiz.
Aşkı arayan ve bekleyen iki hasretiz.
İngiliz maşası Yunan hevesle geldi.
Bilemedi, Afyon da postu deldirdi.
Türk bir kez daha dünyaya ders verdi.
Taarruz etti ,düşman siperi ezildi.
Anadolu sana yar olmaz düşman.
O Eylül gecesi anladım bittiğini
Nasıl bilebilirdim gittiğini?
O binanın üçüncü katında izĺendiğini.
Seslenemedim, yorgunum nedeni.
Oysa o tutkulu aşkın son sahnesi.
Rüzgarın sesinde seni arıyorum.
Anımsatacak bir koku umudum.
Sonbahar Eylül'ü , Urla'da mutluyum.
Gökyüzünde yıldızlara bakıyorum.
Eylül sonu anılarım bir çok yorum.
Kabiliyet arzeden özelliğimin denemelerini şiirlerimle ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Eğitimim sırasında edebiyat hocalarım bu konuda sadece yazdıklarıma not vermemekle yetindiler Benim bunları yazamayacağımı belirttiler Hatta bir yarışmada birinci olduktan sonra bu yaşta bu çocuk bunu yazamaz diye İ ...