Kabında aş,
Omzunda baş,
Sadık bir eş, ömrüne yoldaş,
İki çocuk tatlı telaş,
Eski püskü, belki salaş,
Bir çatıda sarmaş dolaş
Belki bir and içip bir fikri bayraklaştırmak,
Belki bir düzenin imarının mimarı,
Belki de bi rant çarkının dümeni olmak var…
Her devrin adamı olmak da var, her cenahın tepkisine maruz kalmak da…
Değerli olmak var, değerlendirilir olmak var…
Güçlü adam olmak var, gücün adamı olmak var…
Tebessüme aldanma görünen inkar olur
Yüzü gülerken insan çiğeri efkar olur
Derviş görünenden de alâ günahkâr olur,
Tevbe bilmeyenlere sanma günah kâr olur…
Heves bin bir nakış, nefis tel örgü
Ezan sesi davet, icabet görgü
Secdeden kıbleye mübarek döngü
Bilmem sahi midir yoksa riya mı?
Dünle giden gitti, bugün nesi var
Uçsuz bucaksız denizlere, engin gökyüzüne bakıp pembe hayaller kursak,
derken gerçekleri görerek heveslerimizi bıraktığımız yerdi kursak…
Nedir huzur?
kimsenin karışmadığı, dünya dertlerinden uzakta, sakin ve de sessiz durgun ve de dingin bir hayat özlemi midir… başkasının derdi ile hemdem olmak, derdini dertten bilmeyip başkasınınkini de paylaşmak değil midir inanmak, aza kanaat etmek değil midir, daha fazlasına tamah etmemek… şöööyle uzatıp ayaklarını batan güneşe karşı uzanmak, az çalışıp çok kazanmak, kazandığını fütursuzca harcamak değil diye bilirim gönül vermeyi, yola baş koymayı… ana bir yana, “ene” den geçmek değil midir… huzur dileyen gönüllerin semaya açtığı ellere konanlar, hep daha fazlasını dilemenin tohumlarını serperken, huzur, kulun önünde asılı ve asla ulaşamayacağı bir havuç değilmidir. Kimdir istediğini elde etiikten sonra daha fazlasını istemeyen…
Müslüman! huzur islamdadır deme… komşun açken tok yatıyorsan bana huzur deme… kardeşlerin firavun yöneticilerin gazabıyla alev aley yanıyorsa sus… ma… ağla… huzur yok sana…
17 saatin sonunda elhamdulillah diye israf sofraları tüketip, göbeğini ovuşturarak şükretmek midir huzur…
İslam coğrafyaları savaşla,zulümle, açlıkla imtihan olurken, lokmanı ölçerek hazmetmiyorsan ve ölçüsüzlüğüne, müsrifliğine kahretmiyorsan şüphe et kendinden.
Gerçek aleme vaadedilen huzuru, yalan mekanda arıyorsan gayretin boşadır…
Yurdunda iman, ölüm vesilesi
Kör gözlere dert, gelecek endişesi
Şeytan vesvesesi, dünya telaşesi,
Bir kıyamet kavgasinin sessiz şifresi
Sur’a uflemesi an meselesi…
Algıların kapalı ise önyargı(ç) lar verir kararı…
Yazmak bilmeyenlere kalem kırmak içindir…
yakın gemileri, limanları yakın,
geçmişi bırakın,
yakın geleceği, günü anlamlandırmaya bakın…
var’ın, farkına varın,
demir alma vakti.
akın akın sevdaya akın,
Çamurlarınız yapıştı duvarımıza, çamurunuzun hamurunun kanla karılmış karası, yürek yarası lekeler bırakırken, haykırası hortlamış bebeleri kandırdınız, taşı toprağı taşkınlık haline getirdiniz, cephe eyleyip meydanları, aş isteyen başlara cephane taşlar taşıttınız… güya sözünüz barıştı
söz barıştı, öz köz oldu…
barış kana, sözün özü dumana karıştı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!