Sonsuzluk Cellâdı
Ey mekânsızlık cellâdı haydi çek ipimi.
Göster bakalım bana, dünümü geçmişimi.
Sana ulaşmak için hayli yol teptim durdum.
SORAN OLMADI
Kış mevsimi geldi, budandı dallar.
Yeşil yaprağımı soran olmadı.
Hayli zaman oldu, ağardı saçlar.
Siyah saçlarımı soran olmadı.
Güvercinlerin uçma vaktidir,
Göz kapaklarını kaldır
Kuşlar avuçlarımda,
Bıldırcınlar doğacak birazdan
Söyle şarkını.
ÜRPERTİ
İçimde bir ürperti yarını dolaşıyor.
Hiç bilmediğim dilden fısıltı yayılıyor.
Bir dehşet anı yakın, bu ne duman, bu ne sis?
Kuşları çağır, örümcek ağlarını yırttım.
Kanatlansın yeniden güvercinler.
Korkmasın ölümden çocuklar.
Gözlerim açıldı! ,
Perdeleri indir.
Görüyorum artık, gözlerimi kapayınca.
Uyanık
Şehir uyur, insan uyur, tek sensin uyanık.
Ey egoist insan gün gelir uyursun artık.
Şehir uyur, insan uyur, tek sensin uyanık.
Ey egoist insan gün gelir uyursun artık.
Talan
Her zaman seni, sevgiyle, saygıyla, aşkla andım.
Hayal peşinde koşan ben, seni hayalet sandım.
Meğer sevdan beni öyle yaktı, öyle yaktı ki!
Asırlar geçse bile hala sen hatırımdasın.
Tatlı Hatıra
Sis çöktü üzerime görünmez oldu alem.
Sarıyor sinsi kurtlar etrafımı aniden.
Bir kurtuluş ümidi arıyorken şimdi ben.
Bir el uzandı bana asırlar öncesinden.
Bakışlarını bir ok gibi fırlattığında; düştüm yollara.
Dağlar, ırmaklar çıktı karşıma.
Yılmadım asla.
Tevazu kamçısına bindim.
Kutsal diyarları dolaştım sırtında.
Ne zaman mola verecek hayat?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!