Sevgili Aşnem
Zamanın içinde öyle bir zaman
Kalmak doyasıya günü yaşamak
Bir gün ki sevgiye nazire
Sevgiye tutkun
Yaşamak ölesiye anı yaşamak
Günler,
bir, iki, üç derken.
geçecek.
Ya geç, ya erken.
Gelecek,
ölümlü gerçek.
Nohut oda, fındık sofa evimiz.
Ufak bir dilim pasta,
bir bardak limonata yiyeceğimiz.
Cam şişeden sürahimiz olsun,
Gönül pınarımızdan sevgiler olsun,
Evimizde sadece kötülükler solsun.
Ben seni bir Eylül akşamı sevdim,
Sen ürkek ürkek yürürken loş ışıklı ve tenha sokakta,
Ben karşı kaldırımda yürüdüm,
O an kalbim yerinden kopacak gibiydi.
Yine sen o sokakta,
Yine ben günlerce yürüdüm karşı kaldırımda.
Geceler,
Uykusuz geçen geceler,
Afakanlar basar üstüme,
Kabuslar görürüm,
Ama kulaklarımda yine aynı şarkılar,
dudaklarımsa ismini heceler.
Gül bebeğim,
gülücüklerden güneş açsın yüzünde.
Ay yüzünün nuru beni aydınlatsın.
Gül ki,
yüreğimi sevgi kıvılcımları okşasın.
Damarımda kan olsun, can olsun sevgin.
Sessizlik ruhumu okşar,
Gürültüye gelemem,
Aydınlığı severim, karanlığı sevemem,
Yarasa gibi başım,
Aşağı doğru sarkar,
Daldan bir kartal kalkar,
Bir güneş gibi doğmuştun baharımda,
karanlığıma.
İşte, işte! Demiştim benim uğurum, benim
aydınlığım.
Lakin her güneşin ardında bir acı,
bir hüzün varmış.
Dağ, doğa, deniz,
Kimimiz mavi, kimimiz yeşil,
Kimimiz ise bilmem neyiz
Bir ki çok uzak, diğer ki
çok yakın
Rağbet yok iyiye, kötüye ise
Küçüğüm:
Nar tanemsin,
Nur tanemsin
Bir tanemsin.
Küçüğüm:
Sana pervaneyim ben,
Antoloji yetkilileri bu site güzel bir çalışma olmuş. Burada yer alan şiirlerden derleyeceğiniz bir kitap harika olur...