Gülümserken bile sen
Anlardım durgunluğunu
Kimseler çözemezken
Ben bildim binyıllık hüznünü
Dokunsaydın parmak uçlarınla yüzüme
Şu firdevsle başım dertte
Halen anlatıyorum yinede öğretemedim
Mutlu olduğunu ve boşa üzüldüğünü
Sanırsın koca dünya başına göçmüş
Bazen boşver diyorum yinede dayanamıyorum
Ey ışıklar kentinin masum prensesi
bir masal dinlemek istiyorum
içinde zalim dünyanın
ürpertisi olmasın
sen ol ey ışıklar kentinin prensesi
Bir rüya gördüm
ıslak kaldırımlarında
isyansız adımların atıldığı
caddeler gördüm
Kara kıştan korkmayan
Bu şehir yarım kalmış
sen yoksun ya
Bilki burada kuşlar
bulutlara daha yakın
Şimdi rüzgarı bekliyorum
senin kokunu getirecek
Bugün üzgünüm
Sözler bitti
Şarkılar sustu
Hayeller yoruldu
Unutulmuş zaman gibiyim
Bir melek gibi boyamışsın yüzünü
çıkmaz renkli bir mürekkeple
gülüşünle süslemişsin
masumiyetinin
dayanılmaz çekiciliğini
Sensiz ilk günün yarını
Monoton bir yaz akşamı
Çıktı geldi üç eski dost
Ne aralık yapıştık
akdenize
nasıl geldik kaleiçine
Kısır döngüler sarmış zihnimizi
Sürekli bu günü boşverip
merdiven misali düşler tasarlıyoruz
gelecek için
O olsun bu olsun
Sesimin gizli duasını duy bugece
aşkı anlatan şarkılardan dinle bu gece
sonra benim kurduğum gibi düşler kur
bakıpta aklımı yitirdiğim gözlerinde
kuşların uçmayı sevdiği kadar
sevildiğini bilmesende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!